Toplumumuzda disleksinin görülme olasılığı oldukça yüksek ve çoğu ebeveyn, öğretmen bu durumun bilincinde değil. Dolayısıyla dislektik çocuklara karşı nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilemiyorlar. Aynı zamanda bu durumu kabul etmek istemeyen, bunu zeka geriliği olarak gören ya da utanan aileler de var. Oysaki disleksinin avantaj oluşturduğu birçok nokta var. Benim için Türkiye’nin en kıymetli isimlerinden biri olan Bahar Eriş ile disleksiyi konuştum. Disleksi nedir, avantajları ve dezavantajları nedir, dislektik bir çocukla nasıl konuşulmalı, nasıl öğrenim almalı, öğretmenler nasıl davranmalı, çocuğa nasıl yaklaşılmalı ve disleksi nasıl görülmelidir gibi birçok sorunun yanıtını Bahar Eriş’ten dinleyeceğiz. Olduğu gibi, konuştuğumuz gibi paylaşacağım. Faydalı olması dileğimle… Abraham Maslow’un bir sözü var: “Psikoloji bilimi olumludan çok, olumsuz tarafa bakmada çok daha başarılı olmuştur. İnsanın eksikliklerini, hastalıklarını, günahlarını olabildiğince ortaya dökmüştür. Öte yandan potansiyelini, erdemlerini, ulaşılabilir hayallerini ya da ruh sağlığını çok az ele almıştır.” Maslow’un tespiti disleksi anlamında da doğru bir tespittir. Disleksiyi Uluslararası Disleksi Birliği şöyle tanımlamış:…