Duyguları artık iyi ve kötü olarak ikiye ayırmaya başladık çünkü “pozitif olmak” diye yeni bir doğruluk biçimi ortaya çıktı… Evet, mutluluğa karşı değiliz ve çok da mutlu bir insanım ancak mutluluk adına acıdan kaçtıkça, aslında sahip olduğumuz o “sözde” kötü duyguları ötelemeye, görmezden gelmeye, bastırmaya başlarız. Bu kez görmezden geldiğimiz bu duygular daha da büyür. Psikologlar buna yükselme der… ? Halbuki duyguyu görmezden gelince biz duyguyu değil, o duygu bizi kontrol altına alır ve bastırdığın o duygu bir gün muhakkak açığa çıkacaktır; bir olay, bir kişi, bir çağrışım ya da bir anda… ? Duygunun pozitifi, negatifi olmaz. Pozitifi dayatmak bir zorbalıktır. Var olan duyguyu kabul etmek, yaşamak ve çözümlendirmek gerekir ki ancak işte o zaman mutluluk senin gerçeğin olur. Oraya varman için gideceğin yol ise, ötelediğin duyguları yaşamaktan geçer. Negatif duygular “kusur” değildir. Onların hepsi birer öğretidir; yaşaması sancılı bile olsa… ? Hare’de 7 renkten bahsettim. 7 renk, 7 duygu,…