Hayat benim için çocuklardan önce ve çocuklardan sonra diye ikiye ayrılıyor.. Anne olmadan önce * kendiyle çok ilgilenen; saçlar kıpkırmızı ve genelde bele kadar uzun, tırnaklar manikürlü ojeli, yüksek topuklu ayakkabılar, cilt bakım seansları, mini etekler, dekolteler falan filan. *Oldukça sosyal; bir çok şehri gezmiş, kültür turlarına katılmış, kamp tatilleri, hafta sonu tatil kaçamakları, kafelerden tutun da lansmanlar, konserler, barlar vs… Çocuklardan sonra ise genelde tırnaklar kısacık, kaşlarım Kırpık model, doğum kilolarından zor kurtulmayı başarmış, spor yapmaya vakit bulamayan, uykusuz, çok gerekmedikçe kuaföre gidemeyen, düz spor ayakkabı -ki bu ayakkabı da tek seferde, tek hamleyle giyilebilecek bir ayakkabı olmak şartıyla, öyle bağcık gibi detaylarla uzun uzadıya uğraştırmamalı beni -, bazı zamanlar akşam yemeğini yetiştiremeyen, duş almayı planlarken elinde havluyla koltuğun üzerinde sızıp kalmış -çünkü çocuk daha anca yatmıştır ve sen duşumu bari alayım derken yorgunluktan bayılmışsındır… – işte böyle insana dönüştüm. Eğer ev işlerine yardım eden bir yardımcım olsaydı elbette…