Gebelik boyunca, hatta gebeliğiniz planlıysa gebelik öncesi de dahil olmak üzere anne adayları çeşitli testler yaptırır. Belli haftalarda ve fetüsün gelişim sürecinde doktorumuz bizden birtakım testler ister hamileliğimizde. Biz de bu doğrultuda testleri yaptırırız fakat hangi testler niçin isteniyor, sonuçlarda ne değerlendiriliyor, bebeğin gelişimi ve annenin sağlığı için hangi test ne derece önemli gibi bir sürü soru vardır anne adayının aklında. Ben de anne adaylarını bilgilendirmek adına, konuyu gene sevgili doğum doktoruma yönelttim; bu testler niçin ve ne derece gerekli, bilinçlenmek ve anne adaylarımıza da bu bilgileri sunmak istiyorum diye. Sevgili doğum doktorumun kaleminden bu kez de gebelik boyunca yaptırdığımız testler ve bu testlerin gerekliliklerini aşağıdaki yazısında bulabilirsiniz.Gebelikte İstenilen TestlerGebelik sürecine karar veren bir bayanın korunmayı bırakmadan 2 ay önce yapılması gereken bir grup test vardır. Bunlara “gebelik öncesi danışma testleri” denir. Bu testler ile kansızlık, demir depo durumu, şeker hastalığı ve insülin direnci, guatr, hepatit B, hepatit C ve HIV, toxoplasma, kızamıkçık…
Lohusa Depresyonu
Hamilelik döneminde anne adayının hassasiyetleri, öfkeleri, duygusallıkları çok dalgalıdır ve zaman zaman kontrol etmede zorluk çekerler fakat kendi adıma söylemeliyim ki, hamilelik döneminden ziyade ben en çok da lohusalık dönemimde zorlandım bu gibi durumlarda. Öyle ağır da yaşamadan atlattım aslında şükür ama birçok arkadaşımı da tanıyorum “hayattan zevk almıyorum, sen nasıl başarıyorsun ya da nasıl böyle süsleniyorsunuz, kendinize bakıyorsunuz, benim içimden hiçbir şey gelmiyor, bebeğime dokunmak bile istemiyorum, sürekli ağlamak geliyor içimden” gibi duygu durumlarını ifade eden ve ağır yaşayan…Doğumdan sonraki ilk 6 hafta yani büyüklerimizin deyimiyle “bebeğin 40’ı çıkana kadar” olan zaman diliminde, anne de lohusa oluyor. Bu dönemde hormonların hala tam olarak düzene girilmemiş olması, psikolojik sebepler, yeni bir bebeğin gelmesiyle maddi ya da manevi olarak annenin hayatındaki değişiklikler, zorlu ve uykusuz bir dönem, üzüntüler gibi birçok nedenle anne lohusalık depresyonu yaşayabiliyor.Kimi annede bu durum uzun sürerken, kimi annede çok az görülüyor ya da hiç yaşanmıyor. Depresyonu çok ciddi…
Doğuma Az Kala
Bebekler Aynı Cinsiyette Olunca, Gebelikleri de Aynı Oluyor mu? İkinci gebelik, ikinci mutluluk, ikinci merak, ikinci heyecan, ikinci lütuf. Daha nicesini “ikinci listesi” ne ekleyebilirim aslında 🙂 Haklı gerekçelerim var bunun için. Çünkü bebeğim geliyor. Karnımda bir Başak yetiştiriyorum. Eğer zamanında doğumu gerçekleşirse Eylül bebeği olacak kendileri. “İçine Başak kaçmış” bir gebe olarak da, ben bu gebeliğimde bayağı bir Başak’laştım. Çokça sevdiğim bir burçtur, belki de Başak burcu olup da hoşlanmadığım insan yoktur. Ama kabul edin Sevgili Başaklar, çok gıcıksınız siz yahu 🙂 Sevgili Hira da sizin gibi sürekli şikayet eden, bol bol eleştiren, titizliği elden bırakmayacak biri olacak eminim. Hatta bana da bu özelliğiniz bebeğimin karnımda oluşundan dolayı yansıyor olmalı ki, gittikçe size döndüm ben bu gebeliğimde 🙂 Ayrıca bir hareketli ki sormayın efendim… Oysa Güneş karnımda da hanımcık, uslucuk bir kız idi. Naaadiren kolunu bacağını hareket ettiren, uyumama müsaade eden, istediğim her yemeği yedirten, doğduğu an bile doğru düzgün ağlamayan…
Hamilelikte İkili Test ve Genetik Anormallik Taraması
İkili testin önemi nedir? Ne kadar gereklidir? Genetik anormallikler ne derecede anlaşılabilir, neler yapılabilir? Gebelikte ikili test ve diğer tetkiklerin tüm detaylarını ve neden yapılması gerektiğine dair bilgileri, sevgili doğum doktoruma sordum. Aşağıdaki yazıdan ulaşabilirsiniz. Gebelikte İkili Test ve Genetik Anormallik Taraması Her gebe ve ailesinin en önemli dileği kuşkusuz SAĞLIKLI bir evlada sahip olmaktır. Gebelik takipleri boyunca, fetüsün sağlık durumunu incelemeye yönelik pek çok tetkik yapılır. Gebelikte düzenli ultrason, 22. hafta civarında yapılan detaylı ultrason ve doppler tetkiki, annenin sağlık durumunun takibi ( kansızlık, guatr, şeker, kilo ve tansiyon takipleri) bunlardan bazılarıdır. En önemli konulardan biri de fetüsün kromozom hastalıkları açısından taranmasıdır. Bu tarama değişik formlarda yapılabilmektedir. En erken kromozom incelemesi 9. haftadan itibaren, fetüsün placentasından parça alınarak yapılan CVS incelemesidir. Düşük riski taşıyan bir işlem olduğundan sadece ciddi kromozom hastalığı riski taşıyan gebeliklerde uygulanır. Kesin tanı koydurucu bir tetkiktir. Bir sonraki inceleme, halk arasında bilinen ismi ile İKİLİ…
Doğuma Hazırlık ve Nefes Çalışması
Anne adaylarının doğuma hazırlık süreci, doğum anına kendilerini hazır hissetmeleri, annenin psikolojik durumu; bebek sağlığı kadar önemli bir konudur. Özne Terapi kurucularından Uzman Psikolog Vesile Çetin Kazak, anne adaylarını bu konuda destekliyor ve yanımızda oluyor. Ben de işi uzmanına, bize hangi destekleri sunabileceğini sordum. Kendi kalemiyle anne adaylarının doğuma hazırlık ve nefes çalışması eğitimini, keşkesiz ve ağrısız doğum sürecini anlatmasını rica ettim. Beni kırmadı, bizler için açıkladı. Eğitimlerde tüm anne adaylarıyla görüşebilmeyi, birlikte doğuma hazırlanmayı ve nefes eğitimini almayı umarak, yazının detaylarına girerken sevgilerimi sunuyorum 🙂 Doğuma Hazırlık ve Nefes Eğitimleri Nedir? Doğum birçok gebe için heyecanlı olduğu kadar bir o kadar da kaygı vericidir. Özellikle çevremizde anlatılan doğumla ilgili olumsuz hikayeler, gebelerin doğuma dair kaygılarını daha çok arttırmakta, istemedikleri bir doğum süreci geçirmelerine sebep olmaktadır. Doğuma hazırlık ve nefes eğitimlerinde amacımız gebelerin doğumda kendi bedenlerini daha iyi tanımaları ve keşkesiz bir şekilde bebeklerini dünyaya getirmeleridir. Doğuma hazırlık ve nefes eğitimleri…
Gebelikte Vajinal Ultrason
Gebeliğin ilk haftalarında yapılan “alttan muayene” yani vajinal ultrason yöntemini, çoğu anne adayımız riskli bulur. Hatta alttan muayene yöntemine kimisi çekimser yanaşır, kimisi de karşı gelir ve tüm gebeleri tembihlerler; “aman ha sakın alttan muayene olma, düşük yaparsın” gibi.. Ben de bu konuyu kulaktan dolma bilgilerle ya da yanlış yönlendirmelerle değerlendirmektense, sözüne de işine de sonsuz güvendiğim sevgili doğum doktoruma sordum; hakikaten alttan muayene yani vajinal ultrason yöntemi zararlı mıdır diye. Doktorum da beni kırmadı, konu hakkında hamile annelerimizi bilgilendirmek adına kendi kalemiyle konuyu açıkladı. Sevgili Doğum Doktorum, vajinal ultrason yani alttan muayene gebeliğin ilk haftalarında gerekli midir, tehlikesi var mıdır, yapılması şart mıdır gibi soruların cevaplarını BirAnneTavsiyesi’nde bizlerle paylaştı. Kendisinden dinleyelim, buyurunuz: Gebelikte Vajinal Ultrason. Diğer Deyimiyle Alttan Muayene Gebeliğin ilk 2-3 ayında vajinal ultrason ile fetüsü değerlendirmek; daha detaylı ve yakından görme kolaylığı sağlayan bir yöntemdir. Anne karnından bakıldığında fetüs proba en azından 8-10 cm (karın yağlanma düzeyine göre…
Hamile Konsept Çekimleri
Hayatın bize sunduklarını hep en iyi şekilde anmanın ve ileriye dönük bırakabileceğimiz en büyük mirasın fotoğraflar olduğunu düşünürüm hep. Keyifli bir fotoğraf albümü, en özel anlarımızın kareleri hatıralarda olduğu gibi, çerçevelerimizde de olmalı bana göre. Bu en özel anlardan biri de hamilelik dönemidir benim hayatımda. Ben de bu güzel aylarımı yaşarken bir yandan, bir yandan da kızlarıma ilerisi için sunmak istedim. Güneş şu sıralar bu anların tadını çıkarıyor, Hira’ya da sürpriz olsun şimdilik 🙂 İşte o anlardan en özelleri, hatta ilk serisi diyelim 🙂 Çünkü devamı gelecek fotoğrafların 🙂 Şu an tek problemim fazlasıyla kilo almam. Onu da düşünmemeye gayret gösteriyorum. Bu dönemki sloganım; kilo almak hiç bu kadar keyifli olmamıştı 🙂 Kızım olursa onunla takım giyinmek hep hayalimdi benim. Şükürler olsun ki bu hayalim gerçek oldu. Ne kadar şükretsem az Yaradan’a… Biri karnımda, biri kucağımda 🙂 Öyle tahmin ediyorum ki, herkes bu eteklerle kamera karşısına geçmek pek istemez. Tabii bu…
Hamilelik Döneminde Oruç Tutmak
Herkesin dini görüşü farklıdır. Ben kendi doğruma, hem İslami hem de sağlık açısından değerlendirerek karar verdim. Nitekim ki düşüncem şu yönde; Oruç tutmayı seven biriyim ben. Hem manevi açıdan ihtiyaç olduğunu düşünürüm, hem de sağlık açısından. İlkokula giderken annemden, babamdan ve öğretmenimden gizli oruç tutardım oruç ayında. Oruçun saygısı ve sevgisi benim için özeldir kısacası. Onu yaşamanın tadı da bir başkadır. Fakat hamilelik dönemlerimde yine kararlarımı kendime göre değil, bedenimi paylaştığım bebeğime göre vermem gerekir. Oruç benim için her ne kadar farzsa, bebeğime mümkün olduğunca en iyi şekilde bakmak da bana farzdır. Çünkü O aziz misafir, bana Yaradan tarafından verilen emanettir. Onun hem beden sağlığı hem de zihin sağlığı belli bir yaşa kadar bana emanettir. Demek istediğim şu; elbette ki hepimiz Yaradan’a emanetiz, biz kendimizi de sorumlu olduğumuz evlatları da koruruz ve gerisini Allah’a bırakırız, tevekkül ederiz. Tedbir bizden, takdir Allah’tan denilir ya, işte onu diyorum ben de. Bu çerçevede baktığımda da, ben…
BirAnneTavsiyesi Kimdir?
Güneş’in doğumuyla birlikte çalışma hayatıma ara verip, bebeğimle kendim ilgilenmeye karar vermiştim. Daha önce çocuk bakımı hakkında ne bir tecrübem ne de bir bilgim olmadığı için anneliğimin ilk zamanlarında zorluklar yaşamıştım. Zira çocuk sevmek her zaman hobimdi fakat onlarla ilgilenmek, gelişimlerini desteklemek, psikolojilerini araştırmak, ebeveyn sorumlulukları, motor becerilerinin gelişimi, dil gelişimleri, faydalı kitap ve oyuncaklar, meme emmesini desteklemek, memeden kesmek, uyku düzeni, hastalıkları, anne çocuk birlikte oynanacak oyunlar ve daha niceleri hakkında henüz bilgi sahibi değildim. Üstelik ne ev temizliğinde yardım edecek biri, ne de bebek bakımında yardım edecek biri vardı yanımda. Tek başıma hem elimden geldiğince en iyi şekilde anne olmaya çalışmak, hem de ev temizliğimi, yemeğimi ve sosyal hayatımı idame ettirip, bir de yine mümkün olduğunca bakımlı olmaya çalışmak da her anne gibi benim de hedefimdi. Bu hedefi kendim belirlemiştim ve yardımcı olacak kimseyi özellikle istememiştim. İlk hamileliğimle beraber çocuk gelişimi ve bakımı üzerine okuyup araştırmaya başladım. Doğru kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmaya…
Hamilelikte Aş Erme
Hamileliğimden önce, kadınların aşerme olayını şımarıklık olarak değerlendirirdim. Hani sanki fırsat bulmuşlar da, “bak karnımda senin çocuğunu taşıyorum, evet bana daha çok ilgi göster, işte elime bir koz geçti, seni nasıl parmağımda oynatabilirim, şu anın tadını çıkarayım” gibi çoğaltılabilecek içsel nedenlerden dolayı sanki oynuyorlarmış gibi gelirdi bana. Ama 2 hamileliğimde de deli gibi aşermemle anladım ki bunların hiçbiri numara değilmiş.. Hemcinslerimin günahını almayınız. Genellikle hamileliğin ilk aylarında kadınların bir şeye karşı duydukları aşırı istek ya da aşırı isteksizlik, tiksintiye aş erme deniliyor. Bu istenilen şey illa yenilmesi gereken bir şey de olmayabilir. Mesela kimisine göre benzin, kimine göre kömür, kimine göre toprağa karşı aş eren yani yemek isteyen de olabileceği gibi, bazı yemeklere karşı tiksinti gelmesi de mümkün olabilir hamile kişinin. Anlayacağınız, kimi zaman hormonsal nedenler, kimi zaman da psikolojik nedenlerle hamilenin bir şeyleri çok istemesi ya da istememesi aşermektir. Genellikle ilk 3 ay sürer fakat kiminde 9 ay boyunca…