hamile bloglari

5 Posts Anasayfa

2 Yaş Sendromu

Ya da kısaca Erken Ergenlik Dönemi de diyebiliriz. Sevgili XS İnsan’ın “heyy dostuuum, ben de varım, senin isteğin değil, benim istemem önemli” olarak geliştirdiği minicik hayatındaki hayat felsefesi, bu dönem bu şekilde işler işte.. Sonra da anne baba olarak sabretmek ve nasıl başa çıkabileceğimizi düşünmek kalır geriye 🙂 Erken ergenlik dediğimiz 2 yaş sendromumuz Güneş’te ve aile ilişkimizde nasıl yol izliyor; biraz da buna değinecek olursam: Güneş’in, bu zamana kadar yemek yeme dışında neredeyse hiçbir problemi olmadı ya da hafif atlattık şükür ki. 2 yaş dönemini de gayet uyumlu olarak geçiriyoruz diyebilirim aslında. Bu uyumun çocuğun karakteristik yapısından ziyade, bana göre başlıca sebepleri; Hem benimle, hem de bireysel olarak tek başına oyun oynamasına fırsat verdiğim için enerjisini daha çabuk atıyor. Eğer ağlıyorsa, ağladığı olayı / durumu Güneş’e unutturmak yerine, istediği kadar ağlamasına ve bağırmasına izin veriyorum ki yine içindeki enerjiyi dışarıya çıkarsın, ferahlasın ve taşkınlık yapmasına gerek kalmasın. İstemediğim bir şey yapıyorsa…

İkinci Bebek

40 günlük bir sürpriz varmış karnımda, minicik kalbi pıt pıt atan. Hiçbir şeyden habersiz beslemeye başlamışım O’nu içimde. Bir mucizeye daha şahit olacakmışım. Bu kez deneyimli bir mucize; ikinci bebek! Tek çocukla olmazdı bence de, bunu ben de biliyordum ama kendimi ikinci bebek için hiç hazır hissetmiyordum. Hatta öyle ki, Güneş tek çocuk olarak kalacaktı belki de, çünkü ben hiçbir zaman ikinci çocuğun şart olduğunu bilsem de, ikinci bir bebek için kendimi hazır hissedemeyecektim. O yüzden ben şok, ben manşet 🙂 İlk şoku atlattığıma göre, şimdi sıra kendimi psikolojik olarak toparlamakta, hamilelik sorumluluğuna adapte olmakta, Güneş’te yaptığım gibi koşulsuz sevgi ve iletişimin kapılarını bu yeni sürpriz meleğe de açmakta 🙂 Gebelikle ilgili ayrıntılarımı da tekrar tecrübe ettikçe anne adayları için bloğumda paylaşacağım. Sağlıklı, hayırlı, mutlu evlatlar dileyelim o zaman 🙂 instagram.com/sulealkis birannetavsiyesi@gmail.com

Hamilelikte Mide Bulantısını Önleyen Bileklik PsiBands

Hamileliğimde çok şükür ki ben mide bulantısı çekmedim. Aslında bu şanslı bir durum benim için çünkü gebeliğin ilk 3 ayında bilhassa, mide bulantısına çok sık rastlanır. Böyle bir problemim olmadığı için de hiç araştırmasına girmemiştim esasen. Geçen hafta, çokk sevdiğim bir arkadaşımın hamileliği ile “ikinci kez anne oluyorummm” diye havalarda uçtum 🙂 Bu güzel haberle birlikte, sevgili arkadaşımdan da yeni bir şey öğrenmiş oldum: Mide bulantısını önleyen bir bileklik; PsiBands. Aslında bu bileklik sadece hamileler için değil; seyahatte mide bulantısı çekenlere, ameliyat sonrası mide bulantısı yaşayanlar için de etkili bir bileklik. Kullanım Şekli:  Bileğinizin iç tarafını kendinize doğru çevirin. Bileğin başladığı yerden 2,5 parmak mesafesindeki noktaya dokunun. Bu nokta, Nei-kuan aku basınç noktasıdır. Bilekliğin düğmesi iç tarafta, kadran dış tarafta olacak şekilde her iki bileğinize bilekliği takın. İki bantı da mutlaka aynı anda kullanın. Psibands bilekliği kendi el bileği kalınlığınıza göre, saat takar gibi ayarlayın. Ne fazla sıkı olmalı ne…

Üstüme Gelme, Çok Hamileyim!

Hayatımın en bomba dönemlerinin başını benim hamilelik dönemim çekiyor. Ayol ne gezdim, ne güldüm, ne sinirden köpürdüm anlatamam sana! Kafayı -ki Güneş’ten önce herkese, her şeye taktığımı sanan ben, çattt diye öyle bir taktımki bir olaylar zincirine; anacığım ne illet ne illet! Yarebbim dedim yaa, noooluyoruz! Neden öfkemi kontrol edemiyorum!! Gidip parçalasam mı şu beyinsizin beynini patlatsam mı! Sakin olmam lazım, bebeğim karnımda her şeyi hissediyor. Sadece sağlıklı yiyecek ve bol su, bol hareket, bol oksijen yetmez; benim psikolojimin de iyi olması gerek! İyi duygular, iyi hisler de göndermem gerek! Sadece bebek arada kalsa o da bi şey, koca da sakinleştiremiyor bu gebeyi! Diren Hamile, diren hamile; yok ıhhh olmadı mı olmadı arkadaş. Öfke kontrolü çoktan raydan çıktı. Ya dövecem ben bunu, ya telefonu açıp ana avrat küfredecem ya da ya da ya da başka seçenek gelmiyor aklıma..Kendimi düşünmüyordum inan. Bebeğimi ve eşimi; ailemi düşünüyordum. Şeytanın da karakterini gösteresi tuttu…

Bir Hamile Klavuzu

Hepimiz bilir ve söyleriz; her bebek mucizedir diye. Fakat anne olduğunda bu cümle söylemekten daha da öteye, gerçek bir idraka doğru sürüklüyor insanı. Bir mucizenin tam göbeğinde, merkezinde oluyorsun. 9 ay süren macerada, her şeye an an şahit oluyorsun. Minicik bir damlanın insana dönüşünü bedeninde seyretmek, o varlığı içinde hissetmek inanılmaz bir matematik! Tıpkı ismini rüyasında öğrendiği gibi hamile olduğunu da rüyasında öğrenen ilginç bir anneyim ben 🙂 Hastanede testlerle hamilelik tasdiklendiği an anneliğin verdiği sorumluluğu seve seve ve hemen kabullendim. Kadın olmanın ilk kez belki de bu kadar güzel, bu kadar özel ve bir o kadar da ayrıcalık olduğunu bebeğimle birlikte anladım. Sağlıklı bir 9 ay geçirebilmek için beslenme, spor, gezi, psikoloji ve programların hepsini tek tek araştırdım. Ve işte onlardan bazıları: İşe ilk başlayacağınız yer bence doktor seçimi olmalı. Doktorun anne adayına yaklaşımı, tecrübesi, güvenilirliği ve sizi ne kadar önemsediği çok önemli! Memorial Hizmet Hastanesi Doktor Meltem Eğilmez Kalkavan,…

MENÜ