Çocuk bu, ağlayacak. Biz de her an an’ı yaşamıyoruz, sürekli bir uyum içinde, dengede değiliz elbette. İnatlaşmalar, öfkelenmeler, ağlamalar muhakkak ki Güneş’te de oluyor. Çünkü neticede o da bir çocuk ☺ Böyle anlarda önce kendim sakin kalmaya çalışıyorum. Beni dinleyemeyecek kadar öfkeli ise, bir iki cümle açıklama yapmaya çalışıyorum ve sonrasında susturmak yerine içindeki öfke duygusu geçene kadar ağlamasına müsaade ediyorum. O duyguyu iyice attıktan sonra “sakinleştin mi, artık konuşabilir miyiz?” diye soruyorum. Zaten öfkesi geçti ise, sakinleştiğini söylüyor ve konuya giriyorum. Dün parktaki halat köprüden korktuğu için ağladı ve bir türlü yatıştıramadım. Ağlaması geçtiğinde ise sohbetimiz şöyle devam etti: -Artık sakinleştin mi, konuşabilir miyiz? – Evet – Biliyor musun, şu an sana çok kızgınım. – Biliyorum. O sallanan ipten geçmediğim için, ağladığım için kızdın. – Evet, konu bu ama asıl sebep bu değil. Korkman çok normal. Ben de senin yaşında iken korkardım. Bu, senin kendini güvende hissedip hissetmemenle ilgili.…
Kıyaslanan Çocuk
Kendi çocukluğumdan hatırlıyorum; bilhassa da ikiz olduğum için annem, babam, çevremdeki büyüklerim ikizimle beni sürekli kıyaslarlardı. Kimilerine göre bazı konularda ben, kimilerine göre de bazı konularda ikizim daha iyiydi. Zamanla bu kıyaslanma bizde, ya ben daha iyiyim ve iyi olmak için de en iyisini yapmalıyım gibi gereksiz ve üzerimize yük olan bir hırsa, kimi zaman ikizimle birbirimize karşı rekabete, kimi zaman yetersizlik duygumuza, kimi zaman da egomuzu sevgi ve iletişimle değil, öfke ve bencillikle zorladığımız, kardeşler arası bir iletişim bozukluğuna girmemize neden olabiliyordu. Bu konu, benim o kadar bilincine vardığım bir konu ki, okuduklarım ve araştırdıklarımın yanı sıra, çocukluğumda ikizimle birlikte deneyimlediğimiz bir konu da olduğu için iyice özümseyebildiğim bir konu oldu. Çocuk yetiştirmenin ne kadar dikkatle işlenecek bir konu olduğunu, kelimelerin gücünü, anne babanın bilinçli olmasının ne kadar önemli olduğunu, çocuğumla birlikte aslında tam anlamıyla anlamaya başladım. Bilinçli anne babalar ve pedagoglar her zaman çocuklarımızı hiçbir çocukla kıyaslamamamız gerektiğini…