Bebeğin 2 yaşına kadar yaşadıkları bebeği nasıl etkiler? Fitil konulması doğru mudur? Bebekle birlikte uyumak doğru mudur? Annenin hamilelik dönemi ne denli önemlidir? Sünnet ettirilirken nelere dikkat etmek gerekir? Temel inşaat bozuklukları nedir? 2 yıl önce tamamiyle tesadüf eseri karşılaştığım ve kitaplarından edindiğim bilgilerinden kendimi alamadığım bir isim çıktı karşıma; Doç. Dr. Nusret Kaya. Şimdilerde 40 yılı aşkın süredir, 65000 üzerinde rüya analizi yaparak, yine danışanlarına da rüya analizi ağırlıklı tedavi uygulayan Nusret Kaya; beynin yapısı, bilinçaltı, takıntılardan kurtulma, insanın anne karnından şimdiki anına kadar psikolojik durumunu çok iyi anlamış ve bunu da yılların tecrübesi ve bilgi birikimiyle bizlere lütuf olarak sunmuş bir isim. Çocuk gelişimi üzerine bilgilerinden bahsetmeden önce, kısaca size Nusret Kaya’nın anlatımıyla “beynin yapısından” bahsetmek istiyorum: Bir ceviz düşünün. Şekil olarak da beyine benzediği gibi, örneklendirme olarak da yine ceviz üzerinden devam edeceğim. Cevizin üzerinde sarıyla kahverengi tonları arasında ince bir yapı vardır. Cevizin kendisi de o zar…
Fedakar Olma!
1985 yılında doğmuş bir garibanım ben. Gariban çünkü beş parasız, çıplak, muhtaç bir insanmışım ilk doğduğumda. Ama, kol kanat geren kocaman yürekli bir annenin kollarına vermişler beni. Ne parasızlığımı, ne çıplaklığımı bahane etmiş, ne de muhtaç diye beni geri çevirmiş. Aksine, çok sevmiş beni. Prematüre ve ikiz doğan beni ve kardeşimi sevgiyle kabul etmiş. İlk düşüşüm böyle olmuş yani. Şanslıymışım çünkü ne cebimdeki, ne üstümdeki, ne de elimdeki önemli değilmiş. Elimden tutanım varmış. Ben, doğduğumdan beri düşene sahip çıkmayı “doğru” olarak benimsemişim bu yüzden. Düşenin, yardıma ihtiyacı olanın, ağlayanın, üzülenin elimden geldiğince yardımına koşmuşum. Çünkü düştüğümde benim yanımda olan melek (annem) bana hep bunu öğretmiş.. Sonra, farkında olmadan bir de bakmışım ki daha minik yaşlarımdan beri herkesin annesi olmuşum ben. Fedakar bir anne ki, yeterki iyi olunsun diye gerekirse kendi mutluluk ve rahatlığımdan ödün vermişim herkese. Cebimdeki, tabağımdaki, bildiğimdeki her şeyi yolu yolumun üstünden geçen herkese ikramlamışım hep. Fakat öyle…