anne çocuk bloggerları

5 Posts Anasayfa

Çocuğa Büyüdüğünü Hissettirmek

Çocuğumla ilişkimde sürekli olarak 4 şeyin üzerinde duruyorum; koşulsuz sevgi, iletişim, dokunma ve saygı. “Ne olursa olsun hep seni seveceğimi ve yanında olacağımı bil, bana güven” mesajını gerek günlük hayatımda yaşadıklarımızdan, gerekse de iletişim yolu ile Güneş’e sürekli yansıtırım. Koşulsuz sevip de şımartmanın önüne geçmek içinse, bir konuda “hayır”ım varsa, ona net ve kararlı bir tavırla da iletirim. Bunu da saygıyla, yumuşak ve kararlı bir ses tonuyla ve göz göze hizayla ona iletirim. Hissetiğim her şeyi ona söyleyip ve onun da ne hissettiğini anladığımı, kendisine hak verdiğimi de dile getirerek elbette. Böylece güven, sevgi, iletişim ve çocuğa saygının eksik olmadığı çerçevede zamanla onun da sağlıklı bir ruh haliyle büyüdüğünü görmek de beni motive eder. Konuşabilen tek varlık insan olduğuna göre ve doğuştan sevgi ve kabul görme duygularını içimizde barındırdığımıza göre, bireyin doğduğundan beri bu dörtlü duygu ile beslenmesi, bebekken bile kişinin hakkı, bu hakkı kendisine verilmediğinde de dolayısıyla kişiye haksızlıktır bana göre.…

Çocuk ve Televizyon

Çocuk gelişiminde televizyon etkeninin çocukları olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçek elbette. Özellikle de 0-3 yaş dönemindeki çocukları televizyon karşısında sürekli bırakmak, yeterince ilgilenmemek, televizyona bakıcı görevi üstlendirmek gibi yapılan hatalar çocuklarda ilgisizliğe, anne ve diğer çevresi ile bağının kopmasına, en verimli öğrenme çağının eğitimsiz ve ilgisiz geçmesine ve otizme süreklemesine bile neden olabileceğini uzmanlar bu konu üzerinde sık sık durarak ifade ediyorlar zaten. Bu sebeple televizyonu çok az izlettirmek gerektiğini, izleteceğimiz zamanda da bebeğimizin kucağımızda olmasını gerektiğini, dış dünyayla bağının kopmasını bu şekilde önleyebileceğimizi söylüyorlar.Güneş’le televizyon izleme konusuna değinmeden önce, onunla nasıl etkili iletişim yolu izlediğimize de değinmek istiyorum ki hangi doğrultuda neden ve ne kadar televizyon seyrettiğimizi daha iyi ifade edebilmek için.Güneş 4 aylıkken ilk defa “baba”, 6. ayının içindeyken ilk defa bir köpek görünce “hov” demişti. Hayvanların çıkardığı sesleri (hindi, maymun, eşek, inek, kuzu, tavuk, horoz, kelebek, balık, kuş, kedi, köpek, kaplan, aslan, ayı, arı, sinek, yılan…

Adım Adım Büyüyorum

Çocukların 0-6 yaş dönemindeki gelişim süreçleri, tüm hayatını etkileyecek kadar önemlidir ve anne babalar için de aynı derecede sorumluluk gerektiren bir evredir. Çocuğun zihinsel, dil, motor, duygusal /sosyal gelişiminin temelleri bu yaş döneminde atılır. Kişiliğinin oluşmaya başlamasının yanısıra yetenekleri, kendini ifade gücü, hayal gücü, beyin gelişimi gibi çok önemli kriterlerin bu yaş aralıklarında temelleri atılır. Çocuğun gelişimi için tabiki O’na yapacağınız en büyük yardım sevgi ile başlar ki bunu hepimiz biliyoruz 🙂 Sonrasında da güçlü bir iletişim kurmayı başarmak, onların gelişimi açısından hiç şüphesizki çok önemli ikinci faktör. Emin olunki bunları tam olarak verebildiğimizde çocuğun ileriki yaşlarda hata ya da sizden gizli işler yapma olasılığı da sıfıra yakın olacaktır. Bu noktaya kadar sanıyorumki hemfikiriz. Peki bundan sonrası için kimlerden yardım alınabilir, hangi uzmanlarla görüşüp bebeğimin her anlamda gelişimi açısından faydalı olabilirim diye düşünürken karşıma çıkan Adım Adım’la tanıştırmak istiyorum sizi. Adım Adım, bebeğinizin 9-48 ay arasındaki tüm zihinsel, dil, motor,…

Sevgililer Günü’nde Aşk’ınıza Özel Bir Hediye Seçin

Yazıya başlamadan önce, beni yakından tanımayanlar için kısaca kendimden bahsedeyim: Asıl mesleğim yazılılm. Gayet severek ve kodlarla uyum içinde mesleğimde kendimi geliştirirken, daha sonra web yazılımla ilişkili olan web tasarım işine yönelmeye ve kendimi bu yönde geliştirmeye karar verdim. Bilgisayarın dilini öğrenmek ve keşfetmek beni büyülese de, geceleri sabahlayana kadar kodları çözmek ve öğrenmek her ne kadar cazip ve eğlenceli gelse de, artık yazılımdan ziyade tasarımda kendimi ilerletmek istedim. Çünkü tasarım, hayatın her alanında beni cezbediyordu. Taa çocukluğumdan beri 🙂 Kıyafet tasarım, tırnak tasarımı, ev dizayn ve kendi becerilerimle dekor yapmak gibi birçok alanda tasarım hobimdi. Güneş’in doğumuyla birlikte çalışma hayatına ara verdim fakat freelance olarak web tasarım işini halen sürdürüyorum. Bunun yanısıra, kişiye özel kanvas tablo tasarımıyla ilgilenmeye başladım ve ileride bunun için atölye açmayı planlıyorum. Sevgililer Günü’ne de kısa bir süre kaldığı için hem konuyu hem de eşimle kendim için çalıştığım tabloyu sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bu tablo, yılbaşında…

Ev Kazalarını Önlemek İçin Alınacak Tedbirler

Güneş artık 15 aylık bir bebek ve geçen hafta yürümeye başladı. Aslında çocukların yürümeye başlama dönemleri 18. aya kadar normal kabul edilirken, ikiz kardeşimin Güneş’in yürümesi konusunda endişelendiğini söylemesiyle birlikte ben de haliyle yürüme konusunda tedirgin olmaya başlamıştım artık 🙂 O yüzden, yürümeye başladığındaki sevincim olağanüstüydü. Tedirginliğimin her ne kadar yersiz olduğunu bilsem de, konu çocuğu olduğu zaman anneler malesefki hemen evhamlı olabiliyorlar. Güneş’in yürümeye başlamasıyla birlikte, ev kazalarını önlemek ve çocuğun güvenliğini sağlayabilmek açısından, evdeki eşyalarda ve dekoratif ürünlerde de köklü değişikliklerimiz oldu. Her ne kadar birçok anne, evdeki hiçbir eşyanın yerinin değiştirilmeyeceğini, dekoratif ürünlerin kaldırılmayacağını söylese de Güneş’in güvenliği açısından salondaki sehpayı ve dekoratif tüm ürünleri ortadan tamamiyle kaldırmayı tercih ettim ben. Çünkü, Güneş ve bu yaş dönemindeki çocuklar her ne kadar söylediğinizi anlasa da, konu uygulamaya geldiği zaman malesefki istedikleri gibi davranıyorlar. Buradan da çıkarılacak en net ve sağlıklı sonuç; bu yaş dönemdeki çocuklara güvenliğin asla öğretilemeyeceği.…

MENÜ