Mükemmel bir insan olmalı benim çocuğum. Vaktini her zaman verimli geçirmesi için elimden gelen her desteği sağlamalıyım. Sürekli kurslar, atölyeler, enstrüman eğitimleri, anne çocuk grupları, spor faaliyetleri, oyunlarla dolu, dopdolu bir program hazırlamalıyım ona. Bazen gizliden gizliye, bazen de alenen hep kontrolüm altında tutmalıyım. Arkadaşlık ilişkileri, okulda ders ve öğretmenleriyle ilişkileri, aile içi ilişkisi her zaman iyi olmalı ve herhangi bir sorunda problem çözmesine ya da başa çıkabilmesine gerek bile kalmadan hemen araya girmeliyim. Çünkü kimse benim çocuğuma kötü bir şey söyleyemez ve onun acı çekmesine, zorlanmasına asla katlanamam. O hep mutlu olmalı ve kanatlarımın altında her zaman güvende olduğunu, ben varken kimsenin onu üzemeyeceğini hissettirmeliyim. Ve tabii tüm derslerinde başarılı olmalı. Kötü gelen bir notu asla ona yakıştıramam ve kaygı yaşarım. Bu gerilimli ortamın oluşmasına hiçbir zaman müsaade etmemeliyim. Bir de hayalimdeki mesleği seçerse işte, o zaman daha da iyi olur. Ne hissettiği(m) çok değerli olduğu için, tıpkı hayallerimde…
Anaların Hakkı Ödenmez
1 metreden uzun bile değil. Ama benden daha iyi hissediyor, benden daha çok çabalıyor, benden daha fazla doğal ve benim ondan öğreneceğim çok şey var. Ormanda yürürken asfalt yoldan değil, çamurdan geçmek, toprağa değmeyi istemek gibi. İstediği bir şeyi başarmak için çabalamak ve gücünü kullanmak gibi. Hoşlanmadığı biriyle diyaloğa girmeye gerek duymadığı gibi. Onları gözlemleyerek, izleyerek bile çok şey öğreniyorum. Ben onun, o ise benim ruhumun ebeveyni. Sanırım böylece büyüyoruz, tüm anneler gibi ❣ Bunca yıl “anaların hakkı ödenmez” diye öğretildik. Her birimiz çocuk olduğumuzda “analarımıza borcumuz var” psikolojik mesajı altında ezildik. Evet, haklılardı, anaların hakkı gerçekten de ödenmezdi. Sonuna kadar doğru bir sözdü fakat neden çocuklara devamlı bu söyleniyordu? Bunu belki herkes yapmıyordur, o yüzden herkesi bir tutmuyorum fakat analarının bunu yaptığı o çocuklar şimdi büyüdü, onların da çocukları oldu, muhtemelen şimdi kendileri de öyle düşünecek ve öyle söylemeye devam edeceklerdir. Ben ise olaya bir de şu yönden bakmak…
BirAnneTavsiyesi Kimdir?
Güneş’in doğumuyla birlikte çalışma hayatıma ara verip, bebeğimle kendim ilgilenmeye karar vermiştim. Daha önce çocuk bakımı hakkında ne bir tecrübem ne de bir bilgim olmadığı için anneliğimin ilk zamanlarında zorluklar yaşamıştım. Zira çocuk sevmek her zaman hobimdi fakat onlarla ilgilenmek, gelişimlerini desteklemek, psikolojilerini araştırmak, ebeveyn sorumlulukları, motor becerilerinin gelişimi, dil gelişimleri, faydalı kitap ve oyuncaklar, meme emmesini desteklemek, memeden kesmek, uyku düzeni, hastalıkları, anne çocuk birlikte oynanacak oyunlar ve daha niceleri hakkında henüz bilgi sahibi değildim. Üstelik ne ev temizliğinde yardım edecek biri, ne de bebek bakımında yardım edecek biri vardı yanımda. Tek başıma hem elimden geldiğince en iyi şekilde anne olmaya çalışmak, hem de ev temizliğimi, yemeğimi ve sosyal hayatımı idame ettirip, bir de yine mümkün olduğunca bakımlı olmaya çalışmak da her anne gibi benim de hedefimdi. Bu hedefi kendim belirlemiştim ve yardımcı olacak kimseyi özellikle istememiştim. İlk hamileliğimle beraber çocuk gelişimi ve bakımı üzerine okuyup araştırmaya başladım. Doğru kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmaya…