Çocuk gelişiminde televizyon etkeninin çocukları olumsuz yönde etkilediği bilinen bir gerçek elbette. Özellikle de 0-3 yaş dönemindeki çocukları televizyon karşısında sürekli bırakmak, yeterince ilgilenmemek, televizyona bakıcı görevi üstlendirmek gibi yapılan hatalar çocuklarda ilgisizliğe, anne ve diğer çevresi ile bağının kopmasına, en verimli öğrenme çağının eğitimsiz ve ilgisiz geçmesine ve otizme süreklemesine bile neden olabileceğini uzmanlar bu konu üzerinde sık sık durarak ifade ediyorlar zaten. Bu sebeple televizyonu çok az izlettirmek gerektiğini, izleteceğimiz zamanda da bebeğimizin kucağımızda olmasını gerektiğini, dış dünyayla bağının kopmasını bu şekilde önleyebileceğimizi söylüyorlar.Güneş’le televizyon izleme konusuna değinmeden önce, onunla nasıl etkili iletişim yolu izlediğimize de değinmek istiyorum ki hangi doğrultuda neden ve ne kadar televizyon seyrettiğimizi daha iyi ifade edebilmek için.Güneş 4 aylıkken ilk defa “baba”, 6. ayının içindeyken ilk defa bir köpek görünce “hov” demişti. Hayvanların çıkardığı sesleri (hindi, maymun, eşek, inek, kuzu, tavuk, horoz, kelebek, balık, kuş, kedi, köpek, kaplan, aslan, ayı, arı, sinek, yılan…
Çocuklarda Yemiycem Tribi!
Daha Güneş doğmadan “yıllık büyütme planı” mı hazırlamıştım ben oysaki! Organik gıdalar tüketecek, asla mama yemeyecek, anne sütünü 2 yaşa kadar alacak, ilk 3 yıl boyunca çikolatanın tadını bile bilmeyecek gibi. Peki bizim kız, anasının kuralcı yaklaşımlarına uydu mu dersiniz? Hayır tabiki! Anne sütü dışındaki her şey yalan oldu.. Neler denedim, neler yaptım ama yemedi mi yemiyor işte.. Bir bakıma çocuğa da kızamıyorum aslında. Çünkü bizim yememe problemimizin başını “kaşıktan tiksinme” olayı çekiyor. İlk 7 ay boyunca kilosu normalin üzerinde giden, kolları bacakları tekerlek gibi yumak yumak olmuş kıvırcık kafa bebeye meyve, sebze dışında artık kıymalı yiyecekler bile verebiliyordum. O zamanlar bırakın yemeği reddetmeyi, daha ağzındaki yemek bitmeden, kaşığı tabaktan almaya fırsat vermeden ikinci lokmayı bile istiyordu. Survivor’da aç kalmış yarışmacı gibi tabağa saldırıyordu. Ben tabi bi seviniyordum, bi seviniyordum ki aman Allah’ım!! Bu çocuk tosun mu tosun bi şiii, lokmaları yarıştırıyorum ağzında 🙂 İlk hastalık dönemimiz 7. ay bizim.…
Üstüme Gelme, Çok Hamileyim!
Hayatımın en bomba dönemlerinin başını benim hamilelik dönemim çekiyor. Ayol ne gezdim, ne güldüm, ne sinirden köpürdüm anlatamam sana! Kafayı -ki Güneş’ten önce herkese, her şeye taktığımı sanan ben, çattt diye öyle bir taktımki bir olaylar zincirine; anacığım ne illet ne illet! Yarebbim dedim yaa, noooluyoruz! Neden öfkemi kontrol edemiyorum!! Gidip parçalasam mı şu beyinsizin beynini patlatsam mı! Sakin olmam lazım, bebeğim karnımda her şeyi hissediyor. Sadece sağlıklı yiyecek ve bol su, bol hareket, bol oksijen yetmez; benim psikolojimin de iyi olması gerek! İyi duygular, iyi hisler de göndermem gerek! Sadece bebek arada kalsa o da bi şey, koca da sakinleştiremiyor bu gebeyi! Diren Hamile, diren hamile; yok ıhhh olmadı mı olmadı arkadaş. Öfke kontrolü çoktan raydan çıktı. Ya dövecem ben bunu, ya telefonu açıp ana avrat küfredecem ya da ya da ya da başka seçenek gelmiyor aklıma..Kendimi düşünmüyordum inan. Bebeğimi ve eşimi; ailemi düşünüyordum. Şeytanın da karakterini gösteresi tuttu…
Affediyorum, Sevgiyle Kutsuyorum
Dedikoduyu sevmeyen hatun var mıdır ki acaba diye düşünürken işte yine uykularım kaçtı arkadaş, Güneş daha 20 aylık bir bebe. O’nu karşıma alıp da anlatsam anlamazki. E kime anlatcam ben bıdı bıdılarımı? Gün içinde çocuğğğma ayırdığım vakitten kendime kalan zaman dilimi neredeyse sadece uyku vakitlerim ki o da emzirmelerden ötürü bölük pörçük. İki hatun bir araya gelsek bile yine dikkatim Güneş’in üzerinde. Ama ben de insanım yani, benim de mutlu taraflarımın olduğu gibi hüzünlü taraflarım da oluyor, kafama taktıklarım oluyor, acaba bu taş da mı bana lan dediklerim oluyor. Ne akarım ne kokarım. Ne insanların mutsuzluklarından mutlu, ne de mutluluklarından mutsuz olurum ama herkescikleri kendim gibi sanarken, bu kategorideki insanlaırn az olduğunu farkettiğimde de çıldırasım geliyor. Alıyorum karşıma bu sefer de Deli Şule’yle Anne Şule’yi, başlıyorum onlarla sohbete. Bi tanesi tam bi manyak. Aslan kadınının tüm deli özellikleri üzerinde. Öfkenin ateşi midesine bi vurdu mu, onu zaptetmek zor. Aman diyim,…
Happy Milk Emzirme Kıyafetleri
Yeni doğum yapan veya bebeğini emziren her annenin ortak sorunlarından biri de bebeğini dışarıda ya da başkalarının yanında rahatlıkla emzirebilmesidir. İlk imdadınıza emzirme önlükleri koşar ama zamanla bu önlüklerin yeterince rahat bir kullanım olmadığını, bebeğiniz büyüdükçe önlüğü çekiştirmeye başladığında anlayacaksınız. Happy Milk’le tanışmadan önceki dönemlerde, özellikle ortamda rahat emziremememden dolayı sosyal ortamlara pek giremiyordum. Üstelik doğumdan dolayı aldığım kilolardan ötürü kıyafet seçimim de kısıtlanıyordu. Yaz ya da kış her zaman yakası açık kıyafetler seçmeliydim. Kesinlikle elbise giyemezdim. Bluzumun içine ekstra badi giymeliydimki sırtım, belim vs. emzirme esnasında iyice kapandığına emin olmalıydım derken emziren her anne bilir; bunun ne kadar stresli ve sinir bozucu bir durum olduğunu 🙂 Birgün çooook çok sevdiğim bir arkadaşım tatlı bir paketle yanıma gelerek beni büyük bir dertten kurtarana kadar bu durum böylece sürüp gitti. Hepi topu Güneş 1 aylıkken tanıştım ben Happy Milk’le ama, lütfen süreyi azımsamayın 🙂 1 ay boyunca dışarıda ya da başkalarının…
Anne Bebek Oyun Grubu Etkinliği
Geçen hafta 5 anne bir araya gelerek bir karar verdik; evde Anne Bebek Oyun Grubu Etkinliği yaratmak. Diğer adıyla; Oyun Okulu’nu evlerimizde ve daha samimi bir ortamda sürdürmek. Bu etkinliğin amacı; bebekleri farklı ortamlarda, farklı oyuncaklarla ve kendilerine yakın aylarda olan arkadaşlarıyla bir araya getirmek. Böylelikle miniklerimizin sosyalleşmeleri artacak ve değişik oyuncaklarla da yeni şeyler keşfedecek, yeni şeyler öğrenecekler. Dolayısıyla da bir yandan sosyalleşmelerine, bir yandan da eğitimlerine bir parça daha katkıda bulunmuş olacağız. Bilhassa da havaların soğuk, mevsimin kış olduğu bu aylarda inanın çocuklar için bundan daha faydalı bir etkinlik yapamazdınız. Aramızda çalışan annelerimiz de olduğu için, Cumartesi günleri belli bir saat aralığında, iki haftada bir, bir annemizin evinde toplanılacak. Anneyi motive etmek için ve çay servisi gibi durumlar çocuklar için riskli bir ortam oluşturduğu için pasta börek ikramları da olmayacak 🙂 Etkinlik sadece amacına hizmet edecek, yani miniklerimize 🙂 Ayrıca, cumartesi günleri özellikle de çalışan annelerin başka planları…
Kış Geldi, Bereleri Hazırlayın
2014’ün son gününde artık kara kışa merhaba derken, çocuk giyim ve aksesuarları üzerine keşfettiğim eğlenceli bereleri sizinle tanıştırmak istiyorum bugün. Güneş’le yeni bir konsept fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Bu seferki temamız “Yeni Yıl” oldu. Fakat bu kez, konsept fotoğraflarımızın tamamiyle Güneş’e özel olarak kalması için çok fazla fotoğraf paylaşmak istemesem de, konseptte kullandığımız berelerin tasarımcısı Mutlu Bereler’i sizlerle tanıştırmak istiyorum. Yaratıcı tasarımları ile hangisini seçeceğinize karar vermekte zorlanacağınız el işi kışlık aksesuarları, hem kız çocukları hem de erkek çocukları için zevkle kullanacağınız şıklıkta Mutlu Bereler’in. Biz, temamız yeni yıl olduğu için yine yeni bir anne kız konsepti oluşturduk Güneş’le. O yüzden de anne kız geyikli bereleri seçtik. Mutlu Bereler’in birbirinden güzel el işi tasarımlarına @mutlubereler instagram hesabından ulaşabilirsiniz. Bayılacağınıza eminim. Ayrıca, Güneş’in fotoğraflarının bir bölümünde babasının bebeklik süveterini, kendim de kayınvalidemin lohusa döneminde giydiği ceketi giyerek retro bir görünüm sergiledik. Bana sorarsanız çok da şık olduk 🙂 …
Bebek Odalarının Vazgeçilmezi Sallanan Sandalyeler
Bebek odasını hazırlarken hem annenin hem de bebeğin rahatı ve konforu göz önüne alınarak eşya seçimi yapılmalıdır. Ben bu düşünceyle, öncelikle kendim için bir sallanan sandalye seçtim ki bebeğimle daha kaliteli zaman geçirmek ve kendimi şımartmak için daha iyisini düşünemezdim herhalde.. Bu konuda da şansım yaver gitti. İş arkadaşım, yoga arkadaşım, tatil arkadaşım ve bebekleri arkadaş iki anne olduğumuz Sevgili TasarımcınınEvi sayesinde de konforu, kalitesi, şıklığı ve rahatlığı ile çok çok memnun olduğum Erdem Bey’in %100 el işçiliği ile üretilen yüksek kaliteli sallanan sandalyelerinden birini kendime seçtim. Bilhassa da bebeğiniz yeni doğduğunda sıklıkla kullanacağınız bir ürün bu sandalyeler. Şıklığı ile göz dolduran sallanan sandalyemde, Güneş uyuduğunda ara ara kahve içerek ya da kitap okuyarak keyif yaparım odanın bu köşesinde 🙂 Sadece emzirme süresinde değil; bebeğimin başında beklerken, O’nu uyurken izlemek istediğimde ya da saaadece keyif yapmak istediğimde bile sık sık kendisini ziyaret ederim bu sandalyenin. Ayrıca, babamızın da gözdesidir kendisi…
Yenidoğan Bebek Bakımı
Yenidoğan bebek bakımı, hele ki benim gibi ilk annelik deneyiminiz ise gözünüze biraz zormuş gibi geliverir fakat zamanla daha çabuk alışacak ve her şeyin üstesinden rahatlıkla gelebileceksiniz bayanlar, sakın telaş yapmayın 🙂 Şimdi, evinize gelen bu minik neşenin bakımına dair bilgilerimi paylaşacağım sizinle. İlk etapta size yardımcı olabilecek birkaç detay: Yenidoğan Beslenme ve Emzirme: Bebek doğduğunda, mümkünse hemen annesinin kucağına verilmeli. En kısa sürede de bebeğin emmesi sağlanmalıdır. İlk zamanlarda anne de bebek de acemi olduğu için ve doğum daha yeni gerçekleştiği için muhtemelen sütünüz az gelecektir fakat endişelenmeyin! Doğumdan hemen sonra hormonlarınızın yeni bir düzene girmesi ve beyindeki prolaktin hormonunuz sayesinde süt yapımınız başlayacaktır. İlk sütünüz koyu sarı renktedir. Bu, bebeğinizin aslında ilk aşısıdır ve bebeğinizi mümkün olduğunca sık emzirerek bilhassa da bu sütü çok tüketmesini sağlamalısınız. Ortamala 2-4 gün içerisinde sütünüz artacaktır. Emzirme boyunca ve özellikle de ilk zamanlarda mümkün olduğunca az yorulmalısınız ve uykusuz kalmamalısınız ki sütünüz…
Bebeği Doğru Emzirebilme
Hastaneden ilk çıkıp da eve gittiğimizi hatırlıyorum da, artık 3 kişilik bir aile olmuştuk. Bayramın ilk günü bayram şekerini de kucağıma alıp eve vardık. Yeni doğum yapmış bir annenin yorgunluğu, psikolojisi, ihtiyaçları, acemiliği, bakımı oldukça çetin! Bunun yanı sıra bir de benim gibi resmi tatilde doğum yapmışsanız eczanelerin kapalı, hastanenin acil servisi dışında her yerin tatil olduğu, medikal ihtiyaçların bulunmasında zorluk çektiğiniz bir güne denk gelmiş demektir bu tatlı heyecan. Herkesin daha duyarlı ve daha yardımsever olması düşünülürken bir de insanların şikayetlerini dinlemek, senden beklenti içine girmelerine niyetlenmek de garip oluyor tabi! Lohusa dönemindeyken insan anlamıyor ama, şimdi düşünüyorum da gizli bir depresyondaymışım meğer. Dikişlerimden dolayı canım acıyor, doktorun bahsettiği üzerine oturmam gereken simiti her yer kapalı olduğu için bulamıyoruz, bebeğim sadece uyuyor ve emmiyor, gelen giden çocuk sesleri, yorgunluğumun üzerine bir de misafirlerlerin kuru kalabalığı eklenince gerçekten zor olan bir hafta geçirmiştim. Güneş, 17 gün erken doğmuştu. Daha minicik…