anne bebek blog

10 Posts Anasayfa

Çözüm Bulma Oyunu

Çocuklara kendi sorunlarını çözebilmeleri için fırsat oluşturmak, onların iç veya dış dünyalarındaki yaşadıkları sorunlarda, kendi başına mücadele etmelerini öğretir fakat bu noktada ebeveynler olarak bizi bazı sorular beklemektedir: •Hangi noktada, ne kadar müdahale etmeliyim? •Hangi noktadan sonra kendisi başa çıkmalı ve çözümü bulması için hangi noktada çocuğumu yalnız bırakmalıyım? •Acaba farkında bile olmadan, çocuğun yerine sorun çözmede ben rol alıyorsam bu, onun gelişimini nasıl etkiler? •Empati, özgüven, çaba, zamanı doğru kullanmak gibi duygusal gelişim süreçleri bu durumda nasıl şekillenir? • Yaşanılan sorunun kendisine, “bir eğitim modeli” gözüyle bakarsak, bu sorun aslında çocuğun gelişimine katkı sağlayan bir fırsat olarak düşünülebilir mi? Yani paradigma şöyle: Ortada bir sorun var ama biz ona “sorun” değil, “fırsat” diyoruz, bakış açımızı bu şekilde değiştiriyoruz ve sorunla karşılaştığımızda hemen oyuna başlıyoruz fakat oyunu anlatmadan önce algoritma, hedonizm, SWOT analizi, C++ ve gamification üzerine kısa bir bilgi paylaşımı yapmalıyım. Bu kısmı atlayalım derseniz ki bence demeyin, yine…

Zeka Türleri

Aslında zekaya dair birçoğumuzun genel bakışı: “Matematikte başarılı isen zekisindir.”Peki gerçekten de zeka demek, sadece matematiksel işlemlerde mi başarılı olmak demek? Zeka doğuştan mı olur, sonradan geliştirilebilir mi? Matematikte başarılı olamamak demek, zekanın yeterli olmadığını mı gösterir?Matematik dışındaki başka bir alanda başarılı olmak da zekanın bir göstergesi değil midir?Biz, ne kadar zekiyiz? Çocuğum ne kadar zeki? Bu soruların yanıtı;  Howard Gardner’in Çoklu Zeka Kuramında. Howard Gardner, Harvard Üniversitesi’nde çalışmalarına devam eden ve “çoklu zeka kuramı” nı ortaya atan bir bilim adamıdır. Gardner’e göre zeka;Çok yönlüdür, tanımlanabilir, ölçülebilir, geliştirilebilir.Her insanda farklı süreçlerde oluşur ve dinamiktir. Her insanda farklı türde zeka gelişimi vardır.Tüm bilimsel çalışmalar çoklu zeka kuramını destekler ve kabul eder.Zeka, kişiye özgü bir durumdur.Kişisel özellikler, inançlar, yargılar, çevre ve kültürel farklar gibi etkenler de zeka gelişiminde etkilidir.Zeka algı, dikkat, problem çözme, hafıza, gibi birçok etken ışığında farklı süreçlerden meydana gelir.Zeka Türleri ve Özellikleri Nelerdir?Sosyal ZekaGörsel – Mekansal ZekaSözel – Dilsel ZekaMüziksel – Ritmik ZekaMantıksal…

Evde Etkinlik Buzdolabı Magneti

Güneş 2,5 yaşında iken yaptığımız bir aktiviteydi bu çalışma. Bu yaş döneminde motor gelişimini desteklemek, oyun esnasında yeteneklerini de keşfetmek adına gözlemlemek ve problem çözme, odaklanabilme, iletişimini güçlendirme, parmak becerilerini artırma, hayal gücünü kullanabilme, reflekslerini geliştirebilme, kendini rahat ifade edebilme, yeterlilik hissi, anne kız arasındaki güvenli bağı artırabilme, kendine güveni aşılama gibi nedenleri hedefleyerek basit ama etkili oyunlar oynamaya özen gösteriyorum.Bu etkinlikler genellikle sık sık kitap okuma, birlikte saklambaç oynama, kuru fasulyeleri bir kaseden diğerine boşaltma, çorapların eşini bulma, birlikte şarkılar söyleme, kendimize ait şarkılar yazma, birlikte resim çizme, parmak boyası ile çalışma, sulu boya çalışması, lego oynama, nesne bulmaca, kutucukların içine saklanan bir nesnenin hangi kutucuğun içinde olduğunu tahmin ettirme ve göz takibi yeteneğini hızlandırma (bu da çok önemli bir oyun bence çocuk gelişimi için), oyun hamuru, birlikte evcilik, kırtasiye malzemeleri ile kendi oyuncağımızı kendimiz yapma, pet şişelerden kuklalar yapma, geri geri adım atıp birden “dur” komutu ile refleks…

Bağırsak 2. Beyin

Son zamanlarda öyle bir aydınlandım ki “bağırsaklarımız” konusunda; ressmen dünyaya, hayata, yaşama, düşüncelerimize, hobilerimize, fobilerimize, kararlarımıza, kilolu olup olmamamıza; her şeye karşı bakış açım değişti… Meğer beynimizle değil, bağırsağımızla düşünüyormuşuz, biliyor musunuz? Yukarıda bahsettiğim tüm bu döngüleri sağlayan faktörler psikolojimiz, yaşadıklarımız, beynimiz ve sağlığımızın yanı sıra bağırsaklarımızın da etkisiyle şekilleniyormuş meğer. O yüzden de ne  yediğimiz, ne içtiğimiz, kendi doğum şeklimizin nasıl olduğu, temizlikle alakamız; her şeyin kaderin çizgisinde rolü varmış :)Bağırsağının Farkında mısın?Nusret Kaya omurilik ve bağırsağın öneminden zaten sıklıkla bahsediyordu. Konunun psikolojik ve felsefik tarafını sayesinde yeterince sindirdim ve anlamıştım. Şimdi de, Giulia Enders’ın yazdığı Büyüleyici Bağırsak kitabı ile bağırsakların tıp açısından da ne kadar farklı bir yerde olduğunu, aslında düşüncelerimizin bile bağırsaklarımızla şekillendiğini öğrendim. Giulia Enders, tıp okuyan 90 doğumlu bir Alman. Kitabı ele alışı, anlatışı, mizahı o kadar sürükleyici ve hayretler içerisinde bırakıcı ki, sanırım temizlik takıntılarımdan kurtulmamı sağlayan, beynimi ikna eden en büyük etken de bu kitap oldu.…

Yenidoğan Bebekle Tek Başına

Ev temizliği, yemek, tek başına yenidoğan banyosu, 3 yaşında bir kız ve yeni kardeşi olduğu için özel davranılması gereken bir hassasiyetlik, misafir ağırlama, bebek gazı, uykusuzluk, doktor kontrolleri, blog yazma, annenin kişisel bakım ihtiyaçları, işitme engelli annelerimiz için sosyal sorumluluk projesi, çocuk doktorumuzla blog için özel çekimler, diyetisyenimizle blog için video çekim projeleri, katılacağım davetler,  röportaj hazırlıkları. Benim lohusa dönemimin büyük kısmı özetle bu şekilde. Bir müddet sonra da tüm bu sorumlulukların hepsiyle, iki çocukla birlikte üstlenmek ve hepsini tek başına gerçekleştirmek. Şimdi ne demeliyim? “Aman Allahım, hayat çok zor!” , “Blogumla ilgilenmeyeyim ve işitme engelli annelerimizi de sonra düşünürüm”, “kendime bakmaya fırsatım yok, bir de takıp takıştırmaya mı uğraşayım?”,”Bu çocuk neden ağlıyor, uykusuzluktan geberiyorum!” Ben bu cümlelerin hiçbirini sarf etmiyorum ve düzenimden de eksilen hiçbir şey yok. Çünkü, insanı yoran iş yükü değil, strestir. Ben, yaptığım her şeyi severek yaptığım için kolay kolay strese maruz kalmıyorum. Dolayısıyla da bu saydıklarımın hepsine şükür…

Yenidoğan Bebek Bakımı

Annenin hayatına hoşgeldin bebek! Çok kıymetlisin, çok tatlısın, kıyamadığımızsın ama küçücüksün. Sana bakmak, seninle ilgilenmek, dilinden anlamak biraz zaman isteyecek. Ama biliyorum; tatlı ve iç eritesi güzelliğinin yanı sıra, bakımın konusunda da tam bir ünlü artist gibisin! Her şey yolunda olmalı senin, ihmale gelmemelisin, havan kime diyeceğim ama kıyamıyorum ki, tüm övgüleri ve en iyi bakımları hak ediyorsun aslında. Fakat gene de biraz toleranslı olsan ya, ne iyi olmaz mıydı… :)Bu kadar kaprisli olup da bu kadar sevilen, bu kadar insanı uykusuz yorgun bırakıp da bu kadar vazgeçilemeyen başka ne vardır ki şu hayatta? Bu tatlı, küçük, güzel şeyin kaprislerinden seni az da olsa kurtarabilme adına, hem sana hem de bebeğine faydalı olabilme adına, yenidoğan bebek bakımına dair belli başlı konulara değineceğim sevgili anne. Kucağındaki meleğin tadını çıkar ve benim yerime de bir koklayıver şimdi…Yenidoğan Bebek BakımıYenidoğan bebekler en çok kafadan, ellerinden ve ayaklarından üşüdükleri için, Ağustos ayında bile mutlaka şapka,…

Çocuğu Zorla Seven Yabancılar

Geçenlerde Bursa’daki kardeşimi ziyarete gittik. Orada gezerken bir amca Güneş’i zorla sevmek istedi. Sevgili amcam Güneş yanına gitmeyince bu kez de zorla Güneş’i kucağına almaya kalktı. Çocuk çığlık atarak kucağından kaçıp yanıma geldi ama amcam takmış bir kere kafaya, sevecek o çocuğu!! Bu kez de yanağından makas alma derdinde.. O, çocuğun yanağını sıkmaya çalıştıkça Güneş sinirleniyor, bir yandan bağırıyor ve artık ağlamaya başladı. Biraz da Güneş’e güvendiğimden ve nasıl tepki vereceğini daha iyi gözlemleyebilmem için aralarındaki diyaloğa müdahale etmedim hemen.Sebep ne olursa olsun; insanların yaklaşımları, empati kuramayışları ve güya iyi bir şey yaptıklarını sanarken çocuğa yapılan muamelelerin yanlışlığı, iradeyi kıracak şekilde “amcanın yanına gitsene, bir kere öpsün ne var” gibi çocuğun duygularına saygı duymadan yönlendirmeye çalışmalar çocuğa ciddi zarar veren hareketlerdir. Bu gibi davranışlar, Sevgili Adem Güneş’in de önemle değindiği bir konu…Evet çocuklar çok tatlıdır, onları sevmek isteriz, dokunmak öpmek koklamak isteriz. Onlara sevgimizi sunmak isteriz. Ama onun bedenine dokunurken…

Çocuklarda Doktor Korkusu

Güneş de çoğu çocuk gibi, doktor muayenesi ya da kontrolüne her gittiğinde hem korkar hem ağlardı. Onu yatıştırabilmek ve muayene etmek neredeyse imkansızdı. Beyaz önlüklü birini ne zaman görse, daha görür görmez ağlamaya başlardı. Bu durum, hem çocuğun kendisi için hem de anne baba için ciddi bir sıkıntı ve aşılması gereken bir konu aslında. Şimdi ise, gayet ılımlı bir halde muayene oluyoruz. Öncesinde bu kadar korkarken, şimdi muayene olmasının bu kadar kolaylaşması için de yine oyun yöntemine başvurdum. Doktor korkumuz 2 yaş kontrolüne dek sürdü önceleri. 2 yaşında doktora gittiğimizde Güneş gene sürekli ağladı ve muayene etme sürecimiz hem uzun hem de sancılı geçti. Çocuğu sonrasında teselli etmesi de oldukça uzun sürdü gene. Bu durumu artık aşmalıydık ve konu üzerinde bir şeyler yapmam gerektiğine artık emindim. Doktor muayenemizin gerçekleştiği akşam eve geldiğimizde, stetoskop ucuna benzettiğimiz beyaz bir şişe kapağını elimize alıp başladık doktorculuk oynamaya. Doktorumuzun adı Ayla Hanım olduğu için önce ben…

Mutlu Kadın Olabilmek

Sana, kendini çirkin ördek yavrusu gibi hisseden bir çocuk olarak sesleniyorum. Sana, zor bir ergenlik dönemi geçirmiş bir genç kız olarak sesleniyorum. Sana, insanlar beni sevsin diye bol fedakarlık yapmış bir yetişkin olarak sesleniyorum. Ve şimdi de sana, kendini özgürleştirmiş bir kadın olarak sesleniyorum; Mutluluk sandığın gibi uzak değil, hayat tahmin ettiğin gibi zor değil, yaşam bol entrikaların döndüğü bir alan değil. Hayat seninle başlar ve ancak kendini sevmeyi öğrendiğinde huzurlaşırsın…  Ne çok yüküm varmış aslında benim: Kabul görme, sevilme, kendini ifade edememe, yanlış da yapsalar insanları kıramama, kişisel alanıma müdahale ettirme, fazlasıyla fedakar olma. Daha nicelerini sayabilirim beni her yanımdan çekiştiren bu duygu kirliliklerinden. Sürekli bir stres biriktirmiş bu izler bedenimde. Bazen ağlayarak atmaya çalışmışım, bazen ölümü düşleyecek kadar ileri gitmişim. İman gücüne inanmasam, belki de bugün burada bile olmayacak kadar da ciddi yaşamışım bu duyguları. Kurtulamamışım bir türlü hayatın kederinden… Bol gülümsemelerle de gizlemeye çalışmışım bir yandan hüzünlerimi.…

Çocuk Ne Zaman Kendi Odasında Tek Başına Yatmalıdır?

Çocuğun annesiyle uyuması doğru mudur sorusuna bakış açımı, bu linkteki yazımda paylaşmıştım. Ben 2 yaşına kadar Güneş’i doya doya yanımda yatırdım ve 2 yaşına kadar da anne sütü almasını destekledim. Çünkü araştırdıklarım, pedagogların söyledikleri ve içgüdülerimin beni yönlendirdiği nokta da tam olarak buydu. Çocuk Ne Zaman Ayrı Odada Kalmalıdır? Güneş 2 yaşına geldiğinde yine aynı odada ama bu kez yanımda değil, park yatağında uyumasını sağladım. Aynı oda fakat ayrı yatakta yatma olayında, ilk zamanlar gece yarısı uyanıp yadırgadığı, ağladığı da oldu. O zamanlarda gene yanıma yatırıp ona güven ve sıcaklığımı vermeye devam ettim. Asla onunla inat edip, “hayır burada yatacaksın” veya “ağlasan da bu kararım değişmeyecek” gibi tavırlara bürünmedim. Çünkü biliyordum ki, bebeğim doğduğundan beri bu dünyaya alışması için ve “güven” alması için benim yanımda uyumasına, kendini yalnız hissetmemesine ve koşulsuz sevgime ihtiyacı vardı. Bilhassa da güven konusunu tam desteklemek için ilk 2 yıl birlikte uyumamız gerekiyordu. Zaten güvenli bağlanma sağlandığı için de, ilk…

MENÜ