Ya da kısaca Erken Ergenlik Dönemi de diyebiliriz. Sevgili XS İnsan’ın “heyy dostuuum, ben de varım, senin isteğin değil, benim istemem önemli” olarak geliştirdiği minicik hayatındaki hayat felsefesi, bu dönem bu şekilde işler işte.. Sonra da anne baba olarak sabretmek ve nasıl başa çıkabileceğimizi düşünmek kalır geriye 🙂 Erken ergenlik dediğimiz 2 yaş sendromumuz Güneş’te ve aile ilişkimizde nasıl yol izliyor; biraz da buna değinecek olursam: Güneş’in, bu zamana kadar yemek yeme dışında neredeyse hiçbir problemi olmadı ya da hafif atlattık şükür ki. 2 yaş dönemini de gayet uyumlu olarak geçiriyoruz diyebilirim aslında. Bu uyumun çocuğun karakteristik yapısından ziyade, bana göre başlıca sebepleri; Hem benimle, hem de bireysel olarak tek başına oyun oynamasına fırsat verdiğim için enerjisini daha çabuk atıyor. Eğer ağlıyorsa, ağladığı olayı / durumu Güneş’e unutturmak yerine, istediği kadar ağlamasına ve bağırmasına izin veriyorum ki yine içindeki enerjiyi dışarıya çıkarsın, ferahlasın ve taşkınlık yapmasına gerek kalmasın. İstemediğim bir şey yapıyorsa…