Ağlayabilme yeteneğini direnç olarak kullanan 2 yaş bebesi Hira, bu sabah yine tüm gayretiyle ağlayarak, beni hiç unutamayacağım bir günaydınla karşıladı. Önceden böyle kriz durumlarında sinirlerime zar zor hakim olsam da, artık bu durumları sık sık yaşamamızın yanı sıra kontrolümü kaybedersem, çocuğun gelişiminde ne denli etkisi olduğunu idrak ettiğim için kendime sürekli “Bu, geçici bir süreç. Süreci iyi değerlendir, doğru yönet ve dengede kal. O şu an sınırını çizmek istiyor, seni deniyor, sesini gücü olarak kullanıyor, benlik kavramı gelişiyor ve 2 yaş döneminde olduğu için inat. Sakın hayır dediysen, o hayırı evete çevirme. Kararlı olduğunu anlamalı. Bir kere bu kuralı ezersen, bu durumların devamı gelecektir ve ağlayarak her şeyi yaptırabileceğini düşünecektir. Seçenek sun ve ağlamasını engelleme, öfkesini içinde tutmasın” diye diye telkinde bulunmamdan sebep, sorun bir müddet sonra çözüldü. Olay ise çok basit: Bu havada (aylardan Temmuz) külotlu çorap ve kışlık elbise giyecekmiş. Ben de seçtiği kıyafetlerin şu an uygun…