Kişisel Gelişiyorum

  • Yaptığım hataların farkına varıp, hatamı kabul etmeyi öğrendiğimde, mükemmel olmadığımı da anladım.
  • Oldukça eleştirel yaklaşan biri iken, asla yaşamadığım olaylar hakkında yorum dahi yapmamam gerektiğini farkettim. Sonuç itibariyle ancak yaşayan kişi ne yaşadığını bilirdi ve herkes yapabildiğinin en iyisini zaten yapardı. Önemli olanın, farkındalığımı artırmam olduğunu anladım.
  • Bana ters gelen hikayeler, yaşanılanlar, olaylar, insan ilişkilerinde dahi herkese saygı duymayı ve asla yargılamamayı öğrendim.
  • Saygı gösterdiğin sürece, saygın olabileceğini anladım.
  • İlişkilerini çıkar üzerine değil, sevgi üzerine matematikleştiren insanların gerçekten de yol katettiğini gördüm. Zira diğerlerinin mutluluğu zaten gerçek değilmiş.
  • Kaşımın gözümün nasıl göründüğünden ziyade, nasıl baktığımın daha önemli olduğunu anladım.
  • Bir şey benim için iyi ise, başkası için iyi olmayabilirmiş. Dolayısıyla sadece benim gibi düşünenleri değil, benim gibi düşünmeyenleri de kucaklamayı öğrendim.
  • Empati kurabilmenin bir yetenek olduğunu gördüm. Bu yeteneğimi geliştirebildikçe insanları daha iyi anlar oldum.
  • Kimseye acımamam gerektiğini, zira fazla merhametin de gerçekten kibirden geldiğini anladım.
  • Daha sakin kalabilmeyi öğrendiğimde; hem benim, hem ailemin, hem de ilişkilerimin daha sağlıklı olduğunu gördüm. Kendimi regüle etmeyi öğrendim.
  • Belki de en önemlilerden biridir; affetmeyi öğrenebildim. Kendimi de, başkalarını da hep affetim. Şu an affedemediğim kimse yok. Tabii kızdığım insanlar gene de hala oluyor 🙂
  • Ne kadar önüme engeller çıkarsa çıksın, yolumdan vazgeçmemem gerektiğini öğrendim. Hedefleri, her zaman hayatla aramda sıkı tutunmamı sağlayan bir kordon olarak gördüm.
  • Takıntı problemimi şimdi çok daha azalttım ve yok etmeye bile başladım. Hayat takıntılarsız ve tozlu sehpalarla bile güzel. Hatta yükün, kafandaki diktelerin daha az olduğu için daha bile güzel 🙂
  • Hayal etmekten hiçbir zaman vazgeçmedim. İstediğim arabayı, yaşamak istediğim evi, bulunmak istediğim mevkiyi hep hayal ettim. Sonra da bunlar için çabaladım. Bir gün hepsinin gerçekleşeceğine de inancım tam.
  • “Keşke bu aklımla tekrar doğsaydım” cümlesini ve düşüncemi tarihe gömdüm. Zira ben bugün bensem, bunların tümü yaşadığım tecrübeler ve hayatıma giren kişiler sayesinde olmuştur. Yanlışı da deneyimleyip, yaşamadan önce yanlış olduğunu bilemeyeceğimi öğrendim. Geçmişe dönüp de sürekli kendinize kızmanın zira bir manası yok. Çıkarmamız gereken dersi çıkardıysak alâ..Herkese teşekkür etmeyi ve olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim.
  • Ne kadar uğraşırsam uğraşayım, vizyonumuz ya da düşüncemiz aynı olmadığı sürece kimseye bir şey anlatamayacağımı anladım. Gene en doğru şeyin, karşımdakine de saygı gösterip, onları oldukları gibi kabul etmem olduğunu gördüm.
  • Birinin bana göre hatası ya da yanlışı varsa, bunu defalarca anlatmaya çalışmamın bir “iyilik” ya da “farkındalık” olduğu değil, karşımdakini “zorlamak” anlamına geldiğini anladım.
  • Kişi, annesinin ve babasının aynasıdır diye bir felsefi görüş edindim. Birey, çocukluğunda ne görürse onu öğrenir, öğrendiğini henüz küçük olduğu için yargılamadan kabul eder, kabul ettiği tutumu düşünür ve uygular. Ruhundaki açıklıkları başkalarına “ödeterek” ya da başkalarında arayarak kapatmaya çalıştıklarını farkettim. Bu yüzden de kişilere hak vermesem dahi, onları anlayabilmeyi öğrendim.
  • Eleştirilmek benim için önemli iken, artık kimin hangi düşünce ile beni eleştirdiğine bakarak üzülüp üzülmemeye karar verdim. Motivasyonumu gereksizce düşürmemin doğru olmadığını, aslında bunun da hedeflerimin önüne çıkan engeller olduğunu gördüm. Bu sebeple eleştirilmek ve eleştiriyi kabul etmek benim için her zaman önemli iken, artık niyetine ve eleştirinin altındaki gerçek duygunun ne olduğunu anlayıp ona göre davranmayı öğrendim.
  • Cahille konuşmanın ve ona bir şeyleri izah etmenin zor olduğunu anladım. Ondan beridir fikrimi söyleyip sahadan çekilirim.
  • Bir konu üzerinde fikir tartışırken, sesini yükselterek ve karşısındakinin sesini bastırmaya çalışarak fikrini savunan kişiyle tartışmanın manasız olduğunu gördüm.
  • Çocuk yetiştirmenin ne derece önemli olduğunu farkettim. Çocukla iletişim yalnızca sözel değil; hem tavırlarla, hem göz temasıyla, hem dokunarak, hem de konuşarak yapıldığını ve hepsinin de ne kadar  önemli olduğunu anladım.
  • Karşındaki suçlayarak, kaşlarını çatarak, bağırarak konuşmanın hiçbir işe yaramadığını, bu şekilde kimseye bir şey anlatamayacağını, hatta o hatalı bile olsa sırf böyle tavır sergilendiği için anlaşamayacağımızı anladım. Eğer uzlaşmak istiyorsam önce sakin davranmam, sonrasında empati kurmam, yargılamamam, göz hizasında ve göz teması ile konuşmam ve karşımdakini de dinleyerek konuştuğumda bir yol bulabileceğimi anladım.
  • En güvendiğim ve sevdiğim insanların bile arkamdan konuşabileceğini öğrendim 🙂 Zira kadınlar için önemli bir mesele 🙂
  • İnsanların her zaman kendini geliştirebileceklerine, değiştirebileceklerine, eskiden anlayamadığım ya da anlaşamadığım kişilerle şimdi daha iyi olabileceğimi anladım. Zaten bunu anladıktan sonra da kimseyi yargılamamam ve yorum yapmamam gerektiğini idrak ettim.
  • Aile içinde insanların birbirine saygı ve sevgi ile yaklaşmalarının tek doğru yöntem olduğunu, her şeyi konuşmanın ve fikrini sunmanın en doğrusu olduğunu anladım.
  • Eşimin “düşüncelerimi okuyabilmek gibi gizli bir gücü” olmadığını idrak ettikten beridir “trip atmayı” bir kenara bırakıp, “sesli düşünebilmeyi” yani düşüncelerimi paylaşıp hislerimi anlatmanın en doğrusu olduğunu, ona da düşüncelerini ve fikrini sormanın onu onure ettiğini farkettim.
  • Herkesin doğrusu; yaşadığı, gördüğü, tecrübe ettiği, bakış açısı ve ileri görüşlülüğü kadarmış. Dolayısıyla da doğru; değişkenmiş. Bu yüzden başkalarının düşüncesine de saygı duyup, kendi doğrularımı bulmayı öğrendim.
  • Fedakar olmakla iyi olmanın farklı şeyler olduğunu, her zaman iyi olmayı seçmeyi öğrendim.
  • Doğru beslenmenin, sağlıklı kalmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm.
  • Ben olduğum sürece birileri evlat, birileri eş, birileri arkadaşmış. Dolayısıyla değer vermeye ve sevmeye kendimden başladım.
  • Bir gün benim de öleceğimi iyice idrak edebildikten beridir, hırslarımı ve isyanlarımı bir kenara bıraktım. Çabalamak ve gayret göstermekle, isyan içinde bulunarak hırs edinmenin çok farklı zihin yapıları olduğunu gördüm.
  • Kendisi için olduğu kadar başkaları için de iyilik düşünen, saf kişilerin her zaman kazandıklarını gördüm.
  • Şükretmenin ne kadar müthiş bir duygu olduğunu ve paylaştıkça hayatın güzelliğini anladım.
  • İçimdeki sese kulak verip, hislerimi de dikkate aldığımdan beridir daha huzurlu olduğumu farkettim.
  • Sahip olduğumuz her şeyin, aslında O’na ait olduğunu farkettiğimden beridir malı, mevkisi, güzelliği, çocukları ve sahip oldukları her şey ile övünenlerin nasıl bir yanılgı içinde olduklarını gördüm.
  • Stresi terketmeyi başarabildiğinde, akışa bıraktığında, tevekkül ettiğinde aslında her şeyin yoluna girdiğini ve an’ı işte ancak o zaman yaşayabileceğimi anladım.
  • 300 yıl sonra, yaşadığımdan ne dünyanın ne de insanların haberi bile olmayacak. Bu yüzden egoyu değil, daha çok ruhumu dinleyerek yaşamanın gerçekten doğru bir seçim olduğunu idrak ettim. Eğer asırlar sonra bile anılmak istiyorsam, insanlığın yararı için bir şeyler bırakmalıydım. Belki faydalı bir icat yapabilir, belki ufuk açan bir cümle kurabilir; hiç olmazsa ahlaki, vicdani, akli ve yüreği iyi evlatlar yetiştirebileceğimi anladım. Benimle zoru olanların enerjilerini de üzerimden böylelikle attım. Gene de yaptığım her şeyi “anılmak” için değil, ruhumdan gelerek yapmayı seçtim.
  • Kibri, insanlar neden üzerinde taşır; artık öğrendim… İnsanlar ya ruhlarını (öz) ya da egolarını dinleyerek dile gelirlermiş meğer; bunu hakikaten anladım…
  • Eğer doğruyu yaptığıma inanıyorsam, kim ne derse desin yoluma devam ettim. Bir karar alacak ve doğrusunu arıyorsam da, insanları dinleyip, akıl süzgecimden geçirip, sonucundan tek sorumlu kendimi tutarak kararıma vardım.
  • Kitap okumanın önemini çooook iyi anladım…


Ben gene kişisel geliştikçe paylaşacağım. İlk aklıma gelen farkındaklıklarımı sabırla dinlediğiniz için gönülden teşekkürler 🙂

instagram.com/sulealkis
info@birannetavsiyesi.com
https://www.facebook.com/BirAnneTavsiyesiCom/ 

Yoruma kapalı.

MENÜ