Şu an hatırlamıyor olabilirsiniz fakat ikili ilişkilerinizi yönetirken, geçmiş zamanda kardeşinizle olan ilişkinizdeki etkiler ve izler, şimdiki ilişkilerinizi yönetmede bir etken. Yani ama iyi, ama kötü fakat etkisi büyük bir etken kardeş☺️ Dolayısıyla çocukluk döneminde ebeveyninle, kardeşinle ve çevrenle nasıl bağ kurduğun, seni ve seninle birlikte yaşayan herkesi etkiliyor. Kendimiz için bu noktada eksik isek tamamlamaya çalışmalıyız fakat şu an çocuklarımızın kavgalarını konuşalım:
“Aynı babası”, “halasının huyu”, “sizi gebertirim bak, sesinizi duymiycam!”, “sen ablasın, kardeşini ağlatma”, “ sen de ona vursaydın o zaman” gibi yaklaşımlar sergilemek, çocukların duygusuna inememek, kriz anını yönetememek demek. O nedenle kardeş bir çeşit eğitim modelidir ve bu krizler fırsat anına çevirilirse empati, takım kurma, duyguyu yönetebilme, sosyal zeka ve duygusal zeka gelişimi yetenekleri de gelişir.
Eleştirmeden doğru izahı yapmak, çocuğa kendi duygusunu anlatmak, duygularını dinletmek ve annenin tarafsız tutum sergilemesi çok önemli. Tabi bundan önce kendimizi regüle etmemiz lazım ?
Kavga fiziksel şiddet olmayan ve aralarında tartışma olan bir kavgaysa; ilk önce müdahale etmek yerine çocuklardan kendi aralarında çözmesini istemeliyiz. “Size bir dakika müsaade çocuklar. Siz kendi aranızda gayet bu sorunu çözebilirsiniz”. Daha sonrasında ise anne, tıpkı bir kameraymış da çocukları dışarıdan izliyormuş gibi yargılamadan, taraf tutmadan izlediklerini anlatmalı. “Hira Güneş’e kalem kutusunu uzatmak isterken hızını ayarlayamadı ve fırlattı. Bunun üzerine de Güneş’in canı acıyınca Hira‘nın bunu kasten yaptığını sandı. Hira ise Güneş’e kendini tam olarak anlatamadı ve yanlışlıkla yaptığını açıklamadı. Doğru mu anladım?” Bir kameraymışsınız gibi olayları anlattığınızda çocuklar aralarındaki problemi tekrar dışarıdan duymalarını sağlar.
“Sanırım aranızda bir iletişim problemi olmuş. Hira özür dileyerek kendini izah ederse, Güneş de kesin bir yargıyla suçlamazsa bu sorunu çözebilirsiniz. İnsanlar birbirine kızabilir. Birbirinize kızmanız birbirinizi sevmiyorsunuz anlamına gelmez. Kardeşler de birbirine kızabilir ve kızmak da bir duygudur. Kızgın olduğunuz için birbirinizi sevmediğinizi ve istemediğinizi söylüyorsunuz ama gerçek bu değil” gibi gibi fakat mümkün olduğunca anne taraf tutmadan, yönlendirmeden ve müdahale etmeden çocukların kendi aralarındaki kavgayı çözmelerini sağlamak gerekir.
Kızgınlık duygularını içlerinden atmak için ve öfke duygularını bastırmamaları için onlara fırsat verin. Bu duyguyu atarken de hiçbir canlıya zarar vermemeleri noktasında gerekli ise uyarın. O nedenle duyguyu atmak için olduğu yerde tepinebilir, koltuklara vurabilir, ağlayabilir, bağırabilir, hatta bir oyuncağına vurabilir fakat ve asla anne ya da kardeş ya da başka bir canlıya vuramaz. Kızgınlığının resmini de çizebilir ve bu bizim en sık yaptığımız şeylerden biri.
Kardeş Rekabeti – Adele Faber, Elaine Mazlish kitabını mutlaka okuyun ❤️
Ortada fiziksel bir şiddet olan kavga var ise bu kez Şiddete maruz kalan çocuk öncelikle sakinleştirilmelidir. Her iki çocuk da ayrı odalarda sakinleştikten sonra tekrar bir araya gelince şiddet gösteren çocuk başta olmak üzere tüm çocuklara duygulardan, sinirlendiğimiz zaman ne yapmamız gerektiğinden ve o duygumuzu nasıl atmamız gerektiğinden, başka hangi durumlarda aynı bu şekilde hissettiğinden ve hiç kimsenin hiçbir canlıya zarar vermemesinden bahsedilmelidir. Vurmak yerine başka ne yapabilirsin diye yine yargılamadan yönlendirmek gerekir.
Ortam artık iyice yatıştığında da bu kez hep birlikte takım oyunu oynanmalıdır. Mümkünse bu takım oyununda herkesin başarıya ulaştığı bir oyun ya da aktivite. Mesela ben kızlara kendim Türk kahvesi yaptırtıyorum ?Annelerine kahve pişirmek ve bunu birlikte başarmak çok hoşlarına gidiyor. Bu da çocukların tekrar iletişimin güçlenmesini ve araların düzelmesini sağlayacaktır.
Kardeş kıskançlığı ve kardeş kavgaları üzerine birçok yazım daha var. Blogumdan hepsine ulaşabilirsiniz.
Sevgimle ?
Yoruma kapalı.