“İnsanı yoğunluk değil, strestir hasta eden” gibi bir yazı okumuştum bir kitapta. Şimdi cümlenin ne tam hali ne de kitabın adı aklımda fakat beynime iyice yer eden ve bir nevi aydınlanmamı sağlayan bir cümleydi kendileri. Evet, gerçekten de doğruydu. Bizleri mutsuz eden, hasta eden şey koşuşturmalar değil, o koşuşturmalara karşı savunma oluşturan stresimizdi. Spor yapıp yorulduğumuzda bile neden kendimizi zinde hissedebiliyorduk? Bu gibi aktiviteleri yaparken bırakın stresli olmayı, aksine stres atabiliyoruz. Sonuçta ister göbek at, ister pilates yap; hiçbir zaman kendini mutsuz bulamazsın. Çünkü aktivite yaparken stres altında olmuyoruz…
Şimdi, bu stresi koşu ve dans pistlerinden alıp, evinize getiriyorum. Tam da şuracıkta, başınızın üzerinde yeri var bu minnoş misafirin. Öyle bir misafir ki, zaten çocuklar, ev işleri, gidilecek yerler, gelecek misafirler, ütüler, yemekler, bulaşıklar, çocukların okulları, oydu buydu şuydu derken bir dünya işiniz var; bir de stres biniyor ki aman aman, sayesinde hem zihinsel yoruluyorsunuz, hem fiziksel. Nasıl bir kem’se kendileri, her türlü rahatsız ediyor varlığı. Farkında olsak tamam, çünkü hemen silip atarız. Ama olay şu ki, bizler onunla yaşadığımızın farkında bile değiliz. Kurulmuş başımızın üzerine, virüsün enerjisel hali ile hem hasta ediyor bizi, hem mutsuz?
İşin stres kısmından bahsettikten sonra, planlarımı nasıl uyguluyorum; artık onlara da değinebilirim. İlk olarak temizlik konusuna geçmek istiyorum. Her gün mutlaka rutin temizliğimi yapıyorum. Böylelikle ev çabuk kirlenmiyor. Tabii çalışan annelerimiz için eminim ki aynı durum geçerli olamayacaktır, temizlik konusunda bu meseleden onları ayrı tutuyorum.
Hayatımı Kolaylaştıranlara gelirsek;
- Tupperware ürünleri kullanıyorum. Tupperware ürünleri vücuda girebilen yani lens ve kalp kapakçığı gibi ürünlerden yapılma imiş. Ayrıca yiyecekleri çok taze tutuyor. Hem buzlukta sakla, hem fırında yap, hem dolapta sakla, o kadar kullanışlı ki ürünler. Bir şansım da, komşumun tupperware satması ve bana da geliş fiyatına vermesi 🙂 Hatta siz de uygun fiyatlı isterseniz, @sulealkis instagram hesabımdan yazın bana. Ben size de yardımcı olurum 🙂
- Çocuklara ayrı yemek hazırlıyorsanız ya da en azından “ne olur ne olmaz, en azından çorbam bulunsun” diyorsanız, siz de konserve çorba hazırlayabilirsiniz fakat dikkat etmeniz gereken bir nokta var ki içinde et ürünü olmaması gerekiyor. Ben, özellikle dışarı çıkarken çocuklar için yanıma yedek olarak bu konservelerimden alıyorum. Böylelikle ne Güneş ne de Hira hiçbir zaman hazır mamaların tadını bilmediler. Aynı zamanda hamburgerin bile… Bilhassa da çorbalarda uyguluyorum bunu ve mümkün olduğunca çabuk bitirmeye gene de gayret gösteriyorum. Yapımı ise çok basit. Pişmiş, fokur fokur kaynayan çorbayı daha ateş sıcaklığındayken kavanozlara koyup, ağzını hava almayacak şekilde sıkıca kapatıp, şişeyi ters çevirip, tezgah üzerinde soğumaya bırakıyorum. Soğuduktan sonra da buzdolabına koyuyorum. Dışarı çıkarken de kavanozlardan birini yanıma alıyorum ama yanıma alırken de buz poşetiyle birlikte koyuyorum. Buz kabı olarak da, memlekettengelsin.com ‘dan alışveriş yaptığımda, soğuk gelmesi gereken gıdaların soğukluğunu muhafaza eden özel kaplarını atmak yerine bu şekilde değerlendiriyorum. Bu metalimsi kaplar çok işime yarıyor bu anlamda.
- Soğan başta olmak üzere, çoğu sebzeyi doğrayıp buzluğa yerleştiriyorum. Bazılarını da gene TupperWare ürünleriyle incecik rendeleyip, bazılarını yemeklik doğrayıp buzluğa koyuyorum. Hira sürekli bacağıma yapışık olduğu için, eğer yemek yapma işim gün içine kalmışsa, zamandan kar ediyorum.
- İstisnai durumlar hariç, genellikle yemeklerimi gece yapıyorum, kızlar uyuduktan sonra yani. Çok kolaylık oluyor. Zaten yiyecekleri de çok yüksek ihtimalle öncesinde doğramış ve buzluğa atmış olduğum için, normalden daha kısa sürüyor.
- @eatprodiet instagram hesaplarından da rahatlıkla ulaşabileceğiniz Eat Pro Diet, hem günlük taptaze, hem diyetisyenler eşliğinde 3 ana, 2 ara öğünlerimi getirerek, iki çeşit sofra hazırlama derdinden beni kurtardı. Keşke daha öncesinde tanısaymışım bu firmayı. Çocukların yemekleri tamam da, kendim yeterince sağlıklı beslenemiyor ve doğum kilolarımı veremiyor idim. Diyetisyenim Fatmagül Yılmaz Öztürk sayesinde kilolarımın bir kısmı gitmişti fakat, yemek hazırlamak şu an ciddi sorun olduğu için, diyetime uygun öğünleri kendim için hazırlayamıyordum. O yüzden diyetime mecbur ara vermek zorunda kalmıştım ki Eat Pro Diet sayesinde şimdi ideal kiloma ramak kaldı şükür. Kesinlikle vazgeçmem kendilerinden.
Yine dışarı çıkarken, bilhassa Hira üşümesin diye pazardan aldığım içliği giydiriyorum. Soğuğa yiğitlik olmaz, alın o içliklerden gerçekten…. Tabii çocuğunuzun yüne alerjisi yok ise. Ama alerjisi olmasa bile, direkt çocuğun tenine temas etmesin çünkü yün tenini acıtabilir. O yüzden hiçbir yerine değmeyecek şekilde bir kıyafet giydirdikten sonra üzerine içlik giydirin. Sonra da diğer kıyafetleri. Sıcacık kalıyor çocuk.
Yine dışarı çıkarken kangurum çok işime yarıyor. Yenidoğandan 4 yaşına kadar kullanabileceğim, ergonomik bir kanguru; Zoenka Baby. @zoenkababy instagram hesabından da kangurulara ulaşabilirsiniz. Ayrıca, soğuk havalarda bebeğinizi korumak için harika bir kanguru örtüsü de var. Ergonomik, çözüm sunan ve tasarım ürünler. Ergonomik Kanguru Nasıl Kullanılır? | Zoenka Baby ve Ergonomik Ana Kucağı Özellikleri Nelerdir? | ZoenkaBaby videolarımdan da detaylı bilgi alabilirsiniz.
Gene dışarı çıkarken, bebek arabası alacaksanız, kullandığım bebek arabasını 4852489632553 kere tavsiye ederim. Çünkü kendileri minicik katlanabiliyor, çünkü katlandığında 38 cm oluyor, çünkü tek elle sürüş yapabiliyorsunuz, çünkü tüm ağırlığı 4900 gram, çünkü hem anneye kolaylık hem de acayip rahatlık. GB Pockit Plus Bebek Arabası detayları için bu linke tıklayabilirsiniz.
Gene ve gene dışarı çıkarken, Güneş okulda değil ve benimle ise, bebek arabasına takılabilen, oturmalı ikinci çocuk basamağını mutlaka yanıma alıyorum. Lascal Buggy Board İkinci Çocuk Basamağına ulaşmak için de bu linke tıklayabilirsiniz.
Son olarak da kitap okuyabilmek için gece kitap ışığı: Kitap okumak, kızlar uyuduktan sonra ya da Hira ana kucağında uyurken, yürüyüş halimde yapabildiğim bir aktivite. Geceleri okuyacaksam kenarları ışıklı, gözlük şeklinde kitap okuma ışıkları var. Acayip kolaylık. Bu da başka bir tavsiyem olsun…
Kısaca aklıma gelenler bunlar dostlar. Faydası olabilmesi dileklerimle,
Çok sevgiler benden
https://www.facebook.com/BirAnneTavsiyesiCom/
Yoruma kapalı.