Bu aralar bizim evde bir dönüm noktası yaşanıyor. Çünkü hem Güneş’in odasını ayırma hem de bezi bırakma dönemini aynı anda gerçekleştirdik. İlk başta, sırasıyla aşama aşama halletmekten yanaydım fakat Güneş’i izlediğimde, odasını ayırmayı da bezini bırakmayı da aynı anda yapabileceğine karar verdiğim için, ikisine de aynı gün başladık. Odasını ayırmakta bir problem şükür ki yaşamadık. Her şey gayet yolunda ilerledi. Fakat tuvalet konusu ise bizim için zor geçti. Ben hiçbir dönemimizde bu kadar zorlandığımı, strese girdiğimi ve kendimi çaresiz hissettiğimi hatırlamıyorum. Artık ne kendime ne de Güneş’e bez bırakma ve tuvalet alışkanlığı kazanma konusunda güvenim kalmamıştı ki, son anda bu durumun üstesinden gelebilmeyi başardık. Bu başarıyı da Fatmagül Hanım‘a borçluyum.
Birçok anne için kabus sayılan tuvalet eğitiminde ilk önemli konu, annenin kendini hazır hissetmesi. Peki annenin kendini hazır hissetmesinden kasıt nedir; Anne rahat olmalı, stres yapmamalı, asla telaşlı davranmamalı, çocuğu ve kendini paniğe sokmamalı. Aksine, çocuğu teşvik etmeli ve mutlaka çocuğa karşı sakin davranmalı. Benim ise ilk hatam; hamileliğimden kaynaklanan hormon dengemin bozukluğundan dolayı ilk defa Güneş’e sinirli ve stresli davranmam oldu. Bu stres ve siniri de Güneş haliyle farkettiği için çocuk iyice afalladı ilk başta. Ne yapacağını bilemedi.
Çocuklarda Tuvalet Eğitimi Nedir?
Aslında ilk önce tuvalet eğitiminin ne demek olduğunu çok iyi anlamamız lazım. Ne yaptığımızı ve olayın iç yüzünü, her zamanki gibi yine çocuğun seviyesine inerek, olaylara onların gözünden bakarak cevap vermemiz gerek.
İnsan bedeni doğası gereği, tuvalet kuralını zaten bilmez. Tuvalet alışkanlığı, insanların sonradan edindiği bir kuraldır. Dolayısıyla da doğamız gereği ve daha önce hiç tuvalete gitmemiş, doğduğundan bu yana her defasında çişi ve kakası geldiğinde altına yapmış, yer zaman mekan gözetmeksizin özgürce hareket etmiş biri olarak çocuk, bez bırakma eğitiminde öncelikle neye uğradığını şaşırır. “Çişim var ve bunu her zamanki gibi yapıyorum, annem neden bana bu kadar tepki veriyorki” veya “Ben her zamanki gibi kakamı yapıyorum işte, annem neden telaşlanıp ve bağırarak beni korkutuyor, yoksa bana çok mu kötü bir şeyler oluyor?” gibi düşüncelerle çocuk korkar, idrak edemez ve kendi vücutlarından bir parça gittiği için de dehşete kapılabilir. Tuvalet eğitimi bu sebepten dolayı, birçok çocuk için öğrenilmesi gereken bir süreçtir.
Çocuk için bu kadar zor bir süreçken, bir de üzerine annenin telaşı, stresi, çocuğu zorlaması, kaka ya da çiş yaparken evde bağıra çağıra müdahale edilmesi gibi panik yaratacak durumlar, çocuğun bu konuda daha da gerilemesine, tuvalet eğitimi sürecinin uzamasına neden olur.
Tuvalet Eğitimine Başlamadan Önce Yapılması Gereken Hazırlıklar
- İlk olarak anne, tuvalet eğitimi için kendini hazır hissetmeli. Yaşadığım tecrübeden edindiğim temel kural, bu.
- Halıları mümkünse kaldırın derim 🙂 Ben, ilk başta halıları kaldırmayarak ikinci büyük hatamı yapmış oldum. Çünkü öğrenme aşamasında kazalar yaşanabiliyor.
- Üzerini rahatça çıkaracak kıyafetler giyilmeli. Biz boxer külot tercih ettik, üzerimizde de atlet vardı. Havalar sıcak olduğu için nadiren tayt ya da şort giydik.
- Havaların sıcak olduğu zamanlarda tuvalet eğitimi yapılmalı çünkü çocuk hastalanabilir.
- Tuvalet aparatı veya lazımlık alınmalı.
- Yatağının altına alez konulmalı. Alez üzerine çarşaf.
- Bez değiştirme örtülerinden bol bol alınmalı. Zira gerektiğinde yatağında çarşafının üzerine, koltuğa otururken, bir yere gittiğinizde, arabada bulunduğunuzda, çocuk bir yerde uyuyup kaldığında gibi durumlarda kullanmak için.
- Güle Güle kakalar kitabı çok motive edici ve öğretici. Bilhassa da kaka yapmakta ikna ediyor ve kabızlık durumunda da fayda sağlıyor. Sevgili Gülşah Önen‘e bu tavsiye için de gönülden sevgiler <3
Tuvalet Eğitimi Esnasında Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
- Hiçbir şekilde çocuğa bağırılmamalı, panik yapılmamalı, her daim sakin davranılmalı.
- Çocuk altını ıslattığı zaman onu tebrik etmeli. Çünkü tuvaletini yapabildiği için onu yüreklendirmek hakikaten de çok önemli. Tebrikten sonra da gene de ılımlı olarak tuvalete yapması gerektiği her defasında izah edilmeli. Unutmayalım ki, onlar daha tuvalete yapmanın anlamını idrak bile edemiyorlar.
- Mümkünse eğitimi tek bir kişi yaptırmalı. O kişi de gene mümkün olabiliyorsa şayet, anne olmalı.
- Her tuvaletini yaptıktan sonra altı mutlaka temizlenmeli.
- Tuvaletini yaptıktan sonra “güle güle peçeteler” ya da “güle güle sevgili kaka” diye sifonu çekerken gidenleri uğurlamalı 🙂
- Her tuvaletini başardığında mutlaka tebrik etmeli ve artık büyüdüğünü, bunun harika bir şey olduğunu ona hatırlatıp onure etmeli.
- Kakasını tuvalete her yaptığında ödül olarak bir sticker çıkartma verilebilir. Çıkartma fikri, Fatmagül Hanım‘dan aldığım tüyo olduğu için kendisine tekrar teşekkür ederim 🙂
- Hiçbir şekilde tekrar bez bağlanmamalı. Gece uyurken de dahil.
- Uyumadan önce mümkün olduğunca sıvı şeyler az tükettirilmeli.
- Arada, tuvaleti olup olmadığını sorun fakat çok da sık olmamak kaydıyla hatırlatın.
Çocuk, Tuvalet Eğitimine Ne Zaman Hazır Olur?
- Tuvaletini bezine yaptığında bunu size haber veriyorsa,
- Mimiklerinden tuvaletini yaptığını anlatabiliyorsa,
- Her çocukta farklılık gösterse de, genel olarak çocuğunuz 24-30 aylık arasındaysa.
Tuvalet Eğitimimiz
Tuvalet eğitimine başlamadan birkaç gün öncesinde, Güneş’e sürekli artık bezini bırakacağını ve onun da büyükler gibi tuvalete yapacağını hatırlattım. Yani çocuğun önüne sürpriz olarak bir günde sunmadım bez çıkarma olayımızı. İlk gün, sadece 2 kere tuvalete yapabilmesini başarabildim. Başarı oranımız çok düşüktü ve sürekli olarak kıyafet değiştirdiğimiz için daha ilk günden bir makine çamaşır yıkamış olduk bile 🙂 O gece, uyurken alıştırma külotu giydirerek yatırdım fakat alıştırma külotlarını tavsiye etmiyorum çünkü çocuğu terletiyor. Poposu havasız kalıp da terlemesindense, bu sıcaklarda enfeksiyon riski taşıyacağına, çarşaf yıkamayı tercih ettim. Üstüne 2 kere de tuvalete kaldırdım gece ve bu sayede zaten yatağı da ıslatmamış oldu.
İlk gün böyle geçti ve bizim için asıl sınav ve zorluk ikinci günü başladı. Ben, akşam üstüne kadar ne kadar hatalı davrandığımın farkında bile olmadan, o gün sürekli olarak hem kendimi, hem karnımdaki bebeğimi hem de Güneş’i strese sokarak üçümüze de eziyetli bir gün yaşatmışım meğer.
Çocuk sabah uyanır uyanmaz stres ve telaşla hemen tuvalete götürdüm. O kadar panik davranmışım ve farkında değilmişim ki böyle davrandığımın, çocuk da o andan itibaren sürekli olarak “anne çişim var” deyip beni tuvalete götürdü. Çünkü hem amacının ne olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını anlamakta afallamış, hem de hata yapıp da farkında olmadan altını ıslatmaktan ciddi korkmuş yavrum… Vücudunu da dinlemeden, sürekli altımı ıslatırım korkusuyla tuvaletle oturma odasında 3 km yol teptik gün boyu… Tuvalete gidiyoruz, Güneş tuvaletini yapmadan odaya geliyor. Odaya geliyor ve sanki tuvaletten şimmmdi çıkmamışız gibi halının ya da koltuğun üzerini ıslatıyor. O gün tam 27 tane alt değiştirmişiz! Ya da tuvalete götürüyor beni, hiçbir şey yapmadan geliyor, odaya oturmaya gittiğimizde de oturur oturmaz gene tuvaletim geldi deyip beni tekrar tuvalete kaldırıyor. Bir yandan hamileyim, sinirden karnım kasılıyor, dizlerimin üzerine çökmekten dizlerim acımış, ağlamaktan gözlerim şişmiş, ben ağladıkça çocuk ağlıyor, çocuk halıyı altını ya da koltuğu ıslattığında ilk defa o gün ona öyle bağırıyorum ama fena bağırıyorum çocuğa, sabrım kalmadı falan derken ben dedim ki en son; “bu işi ben de Güneş de başaramayacağız”. Öğle uykusuna yattığı sırada fırsat bu fırsat, bari karnımı en azından doyurabileyim, 2 tencere de olsa yemek yapayım derken, sanki bunalımımı hissetmiş olacak ki Fatmagül Hanım aradı beni. Kendisiyle telefonda konuştuktan sonra önce bir rahatladım. Rahatladıktan sonra da hatamı farkettim: Aslında sorun çocukta değil, bendeymiş. Benim yanlış davranışlarım, telaşlarım, stresim ve bağırışlarım çocuğu fazlasıyla korkutmuş. Çocuk, ne ne yaptığını, ne de ne yapması gerektiğini anlayamamış. Telefonu kapattıktan bir müddet sonra Güneş uyandı. Uyanınca hemen tuvalete götürdüm ama bu kez sevgiyle ve asla telaş yapmadan götürdüm. Ona bol bol sarıldım, bugün yaşadığım istisna hariç her gün davrandığım gibi. Ona onu ne kadar çok sevdiğimi, onunla gurur duyduğumu, artık büyüdüğünü söyledim. Sonrasında içeri geçtik. Kakasının geldiğini söyledi. Tuvalete gitmesi için yönlendirdim ama ikna edemedim. “Tamam tatlım, eğer altına yapmak istiyorsan altına yapabilirsin” dedim. Onu yüreklendirdim. Bu arada, halılar çoktan toplanmış ve halı yıkamacıya verilmiş de oldu 4 kere halılar ıslatıldıktan sonra 🙂 Bir güzel kakasını altına yaptı. Bilmem kaçıncı banyomuzu yapıp, kıyafetimizi değiştikten sonra onu sevmeye, telaşsız davranmaya devam ettim. Ve ne oldu biliyor musunuz? Gün boyu benim, Güneş’in ve karnımdaki bebeğin stresi boşunaymış meğer… Çocuk, böyle davranınca çişini de kakasını da gelir gelmez söyledi ve tuvalete yaptı. Stres ve korkudan meğer kuzucum vücudunu bile dinleyemiyormuş… Ben boşuna, üçümüze de eziyet yapmışım. Evet, akşama hemen öğrenmişti Güneş tuvaletini tuvalete yapması gerektiğini ve o günden sonra hiç tuvaletini altına yapmadı (Ama 5. güne kadar, ondan da bahsediciğim azizim)
Daha ilk günden almam gereken sticker ve Güle Güle Kakalar kitabını 2. gün akşamı hemen aldım (babası getirdi yani). O gece tuvalete kaldırmadım. Tesadüf eseri olmalı ki yatak ıslak değildi.
3. günü tuvalet aparatında Güneş tuvaletini yapmak için oturduğunda ben de küçük bir tabure çekip banyoya, Güle Güle Kakalar kitabını taklit yaparak okudum. Bu olay çok zevkliydi ama 🙂 Ve o kitap eşliğinde kakamızı da yapıp, bir de anne kakaya el salladık. O gün, gün boyunca beni öyle ne tuvalete taşıdı ne de altını ıslattı.
4. gün de bu şekilde geçti.
5. gün, işaret dili kursuna gitmek için Güneş’i anneme bıraktım. Sanıyorum ki ben yanında yokum diye, kakasını yapmamış çocuk ve o gün kabız oldu 🙂 Ben geldikten sonra gene kitabımızı okuduk, onu teşvik edici konuşmalar ve mimiklerle zor da olsa tuvaletimizi yapmayı başardık nitekim. O gün ufak kazalar da yaşadık 🙂 Sanırım kendince benim yanında olmama ve desteğime ihtiyacı var yavrumun.
Artık evde ya da dışarıda olalım; şükür ki hep tuvalete yapıyor. İkinci günün sonunda başardık. 2. günkü çilemin sebebi de benim davranışlarımmış meğer. Bezsiz hayat çok güzel. “Ben büyüdüm, kendimi iyi hissediyorum” diye sevinecek kadar da bilinçli çocuklar. Hazır olmayan siz misiniz yoksa çocuk mu; bunu iyi anlamak lazım sanırım… Ayrıca, duyduğum kadarıyla erkek çocukları tuvaleti daha geç öğrenirmiş. Kimi çocuk hemen, kimi çocuk daha uzun süre öğrenirmiş. Çok sabır isteyen bir süreç bu eğitim genellikle, ama bir şekilde öğreniyorlar.
Onlara başarı ve mutluluk,
Biz annelere de sabır ve huzur diliyorum 🙂
2 Yorum
Küçük kuzuyu alkışlıyorum çok iyi bir süreçle atlatmış senin bilinçli yaklaşımına da ayrıca hayranım canım benim 😉 kitabın işe yaramasına da çok sevindim. Hala elimizin altında bizimde
hala okuyoruz kitabı tatlım. çok mersi <3