Geçen gün es kaza bir kadınlar gününe gittim. Mis gibi kısırlar, börekler, çerkez tavukları, patates salataları bir bir tabaklara konuldu. Altın bilezikli, sarma zincirli, koca koca yüzüklü, saçları taranmış, yanaklar allıklı, çoğu şeker mi şeker bir sürü teyzenin arasındaydım. Kokoştu bu teyzeler, bayağı da eğlenmedim değil aslında. Hiç bana göre değil, evet ama misafir bulunmak, tabaklardaki ikramları afiyetle yemek oldukça da zevkliydi 🙂 Günün sonunda çeyrekler ev sahibine bırakıldı, evden getirilen her bir terlik, kokoş çantalara geri koyuldu ve herkes evine gitti sonra. Benim hikayemse, kimse evine gitmeden önce başlıyor. Tam da patates salatasını yerken… Torunu ile güne gelen bir teyze daha vardı. Torun oğlan bizim Hira’dan 1,5 yaş daha büyük. Çocuk bunlar, durur mu? Hele de iki tanesi yan yana gelirse… Bizim yaramaz oğlan başladı Hira’ya vurmaya. Hiç öyle takıntılarım yoktur. Çocuğumu korurum ama diğer çocuğu da dışlamam. Annesini babasını tanımasam bile, diğeri de benim sonuçta, çünkü çocuk o sonuçta.…
Süleymaniye Çikolatacısı
Bir hobim var ki fırsat buldukça sık sık tekrarlarım; hiç bilmediğim bir semte gider, orada sokaklarında gezer dolaşır ve yeni yerler keşfederim. Bu şekilde keşfettiğim birçok mekanın da müptelası oldum da 🙂 Geçen sene özellikle bunu çok sık gerçekleştirdim. Bu sene hem hamileyim hem de yanımda küçük kızım da var ama, bu hobimi gerçekleştirmek ve eğlenmek adına çocuklarım benim için mazeret değil, yol arkadaşlarımdır. Bu bakış açımdan dolayı da gayet eğlenirim. Geçenlerde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nün oralara gittik Güneş’le birlikte. Bu kez de öğrenci mekanlarını gezmek istedim. Çünkü öğrencilere hitap eden güzel kafeler de muhakkak ki vardır diye düşündüm. İyi ki de düşünmüş ve yola çıkmışım. Bir çikolatacıya rastladım ki; hem sunumları hem de mekanıyla beni fethetti.. İçerisi oldukça zevkle döşenmiş ve minik bir saray tadında bir mekan. Menü ise şiir kitabına basılmış bir Atilla İlhan kitabı. Menüdeki sunumların bazıları da çikolatacının kendine ait tatları. Bezmara çikolatasına ve Ferahfeza içeceğine…
Çocukla Tatil
Çocuklu ve 7 buçuk aylık hamile olunca, size uygun ve keyfini sürebileceğiniz bir tatil yeri bulmak, ciddi bir araştırma gerektiren bir mesai halini alabiliyor karar aşamasındayken. Çocukla tatil için uygun yerler nerelerdir, fiyatlar nasıldır, rahat edebilir miyiz, yakınlarında süper market var mıdır, ulaşım kolaylığı ne durumdadır, plaj temiz midir, tatil yerini tercih eden insanlar nasıldır gibi bir sürü soruyu da çözüp, iyice bir analiz etmek gerekir. Çocuğumu anneme bırakıp da eşimle doyasıya tatil keyfi süreyim diye hiçbir zaman düşünemediğim için ve çocuğum yanımda yokken benim için tatilin de hiçbir anlamı olmayacağı için hele de, zaten planlarım içinde her zaman çocuklarım da olacaktır. Bu yaz, doğumdan önce “hadi bana jest olsun” diye Antalya Kaş’ta bir tatil yapmaya karar verdik. Nazım Hikmet’e Mavi Liman şiirini yazdıran bu cennet Kaş’ı görmek istedik bu kez. Kaş güzel mekan eyvallah ama, acaba çocukla ve karnı burnunda ne kadar doğru seçim olacaktı; onu da tatilde anlayacaktık. İlk iş olarak kalacağımız yeri…
Organik Köy Kahvaltısı
Hele de İstanbul gibi metropol bir şehirde yaşıyorsanız, doğal tatlarla kahvaltı keyfi yapmak için seçenekleriniz sınırlıdır. Özellikle de kış ayına girdiğimiz bu aylardan itibaren çocuğunuzla birlikte günü değerlendirmek, eşinizle rahatça ve enfes bir kahvaltının tadını çıkarmak istemek, hak verirsinizki biz anneler için bilhassa hayal olarak görünebiliyor çoğu zaman. Aynı koşullar benim için de geçerli olduğundan, geçtiğimiz günlerde eşimle birlikte keşfettiğimiz bir mekanı paylaşmak istedim ki ortam, kalite, sunum, müzik ve daha da önemlisi organik bir kahvaltıyla karşılanmak benim için muazzam bir keyifti. Kabak Kafe Yeşilköy’den bahsediyorum. Kahvaltısı tamamiyle organik. Tüm reçeller ev yapımı, tüm ürünler doğal. Ortam ise huzur verici. Vintage mobilyalarla döşenmiş, sizi salonunda misafir eden ev sahibi kibarlığında sevgili Alex ve Bade’nin güleryüzü, dinlendirici müzikler, sevimli bir bahçesi ile muhteşem bir butik kafe burası. Üstelik, çocukla da gidilebilecek, gittiğinizde kahvaltının tadını çıkarabilecek ve hele de vintage hayranı bir yanınız varsa bol bol ambiansını soluyabileceğiniz bir ortam. Dahası, ev…