Yabancı dilin önemi üzerine aslında çok fazla konuşmaya gerek yok çünkü gerek güncel yaşamımızda gerekse eğitim anlamında ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Hatta çoğumuzun yeterli ingilizcesi olmaması sebebiyle bunun zorluklarını da yaşıyoruz. Bu sebepledir ki çocukların akıcı ingilizce konuşabilmesi için en güvenilir, hızlı ve kalıcı yol nedir; hepimiz araştırmasındayız. Ki Londra’ya gittiğimde “İngilizceyi doğru şekilde konuşmakla ilgili” ciddi bir idrak da yaşamıştım ve o günden sonra bilhassa çocukların ingilizce eğitimi üzerine ağırlık verdim. Çünkü orada iken gördüm ki ne ben onların konuşmalarını net anlayabiliyorum ne de onlar benim İngilizcemi anlayabiliyor. O yüzden öyle bir yöntem ya da eğitim metodu bulmalıydım ki, çocuklar İngilizceyi doğru telaffuz ile öğrenmelilerdi. Bunun için de ya ana dili İngilizce olan eğitimcilerle çalışma imkanı oluşturmalı ya da yurt dışında yaşamalıydık. İkinci seçenek şu an için uygun olmadığından, o halde ana dili İngilizce olan eğitimcileri bulmak konusunda bir yol, bir eğitim ya da bir seçenek…
Veda
Yaşadığım his tam olarak şu: Şimdi otogardayım. Yanımda da Güneş ve Hira. Doğup büyüdüğüm, yerlisi olduğum mahallemden artık çok uzaklara taşınıyorum. O mahalle de tıpkı 90’lardaki Mahallenin Muhtarları” dizisindeki gibi bir yer. İnsanların hepsi tanıdık. Hepsiyle aile, komşu, arkadaş, akrabalık ilişkimiz var. Kimiyle pazarda karşılaşıyoruz, kimiyle iftar yapıyoruz, kimiyle kahve sohbetlerinde buluşuyoruz. Bazen “Güneş git komşudan biraz tuz iste” diyebilecek bir benimseme, birliktelik. Mahallenin yerlisi burada benimle birlikte olan herkes ve burada hır gür yok, burada kimseye sataşma yok, burada kimseyi ötekileştirme yok. Burada ben değil; biz var, benimseme var, sahip çıkma var, saygı var, sevgi var, bilgi var, el ele olmak var, kahvenin yanındaki lokum ikramı gibi bilgi sevgi sohbet ikramı var. Senin çocuğun yok burada, her çocuk benim çocuğum var. İşte ben gerçekten bu dijital dünyada herkese karşı duyduğum his ve herkese karşı hissettiğim sorumluluk böyleydi aslında. Şimdi ise arkadaşlarımla bir otobüs garında vedalaşıyorum. Çocuklarla geçtik en arka…
BİLSEM Sınavları ve Hazırlık Aşaması
Bilsem mi Bilmesem mi? Bilsem aslında Türkiye’de en çok yanlış anlaşılan, amacından en çok uzaklaşılan kurumlardan biri diyebiliriz. Üstün zekalılar için uygun koşullarda bir okul neredeyse hiç olmadığı için Bilsem’e olan rağbet de buradan gelir aslında. Üstün zekalı çocuklara yeterli eğitim ortamı imkanı sunmasından dolayı ailelerin de önemsediği bir kurumdur Bilsem, yani sınav ile hak kazanan çocukların okul haricinde eğitim aldıkları Bilim ve Sanat Eğitim Merkezi. Konu gerek eğitim gerek üstün zekalı çocuklar olunca, burada yine bazı sorunlar karşımıza çıkıyor. Kazansa bile ortam, öğretmen yine önemli bir faktör olarak çocuğu etkiliyor. Onun dışında genellikle dikkate alınmayan bir konu daha var ki o da ortamın dizaynı. Mesela içeriği dizayn edilmemiş boş binalarda ortam hazırlamak mı yoksa zengin içerikli bir ortamda mı eğitim almak? İşte bizler bu noktada bile o çocukları anlayamıyoruz. Gerçekten de üstün zekalı çocukların estetik yönleri, bakış açıları, duygu dünyaları zengin olduğu için ortam da onlar için belirleyici bir…
DEPREMZEDE ÇOCUKLARA ÖLÜMÜ ANLATMAK
Bunu dillendirmesi bile zor ama…… Deprem nedeniyle çocuklarımız da yetişkinlerimiz de büyük kayıplar yaşadı. Dolayısıyla çocuklara rehber olabilmemiz ve onların sağlıklı gelişimleri için onlara ölümü nasıl anlatacağımızı da bilmemiz gerek. Aşağıdaki DERİNSEL Youtube kanalımdan daha öncesinde ölümü anlattığım bir videomu lütfen detayıyla izleyiniz. Tüm bunlara ek olarak da değerli psikolog arkadaşım Ezgi Nur Şahin’in detay olarak verdiği diğer notlara da yine yazının devamından ulaşabilirsiniz. Sevgim, duam, sözüm ile kucaklarım…ÇOCUKLARA ÖLÜMÜ ANLATMAK VİDEOSU: https://www.youtube.com/watch?v=bHH8WRZ8Grc ÖLÜM İLE İLGİLİ ÇOCUĞA DAHA ÖNCE YALAN SÖYLENMİŞSE: Eğer yalan söylenmişse; “Ben kendim de çok zorlandım bu kayıpla, sana da sakin bir şekilde anlatamayacaktım o anda, buna hazır değildim. Ben hazır olmadan da sana aktarmakta da zorlandığım gibi hakikati söyleyecektim bir an önce”. ÖLÜM AÇIKLAMASI İÇİN NASIL DAVRANMALIYIZ? Ölümle ilgili çoğu çocuk daha derin sorular soruyor: O bizi görüyor mu, şimdi nereye gitti, neden ölüm var, neden insanlar ölüyor, ölünce ne oluyor gibi. Çocuğa ölümü yanıtlarken aslında…
Ağaca Sarılmanın Faydaları (Tree Hugging)
Shirin Yoku deyimini duymuş muydunuz hiç? Japonca’da Orman Banyosu anlamına gelen Shirin Yoku ormanın havasından, kokusundan, bitkisinden, güneşinden, sesinden keyif alarak kendini kaybetmek demek. Shirin Yoku ormanda koşu, yürüyüş, piknik gibi herhangi bir amaç olmadan, amaçsızca bulunmaktır ve orman banyosuyla birlikte adeta duygularımızın hepsi bir bir açılır, kopan bağımızı yeniden kurmuş oluruz. Ardından görürüz ki stresimiz, kaygımız, korkularımız gitmiş, yerine düşünebilen bir zihin gelmiş. Enerjimiz tüm canlılığıyla bizi yükseltmiş. İşte siz de mümkün olabildiğince ağaçlar arasında böyle amaçsızca yürüyün. Doğanın nimetlerini sadece göz değil, gönül de görür. Göz bedenin iken, gönül ruhun gözüdür. En yatıştırıcı ilaç, en iyi öğreti, en sağlıklı beslenme doğanın hayat damarlarında gizli. Yeşil şifadır, yeşile bakmak şifadır. Ameliyathanelerde bile yeşilin tercih edilmesinin asıl nedeni budur aslında. Haydi, gelin o zaman bu kez de doğanın tohumu gibi insanın tohumu olan cenini anne karnında konuşturalım. Belli bir vakitten sonra İnsan’a dönüşecek ceninin söz sofrasından payımıza düşeni alalım: “Burası…
Okul Fobisi ve Okula Gitmeyi Reddetme
Okul fobisi genellikle okulöncesi ve ilkokula başlangıç dönemi ile 12-14 yaş aralığında görülür. Okul fobisini yaşayan çocuklarda aşırı korkma, gergin ve huzursuz olma gibi “ayrılık bunaltısı” dediğimiz durumlar oluşur. Çocukta ayrılık kaygısı, kalp çarpıntısı, bulantı, karın ağrısı, terleme gibi fiziksel belirtiler de gözükebilir. Okul Fobisi ve Ayrılık Kaygısı Yaşayan Çocuğa Nasıl Davranmalıyız? Çocuğun bu kaygıyı ve fobiyi yenebilmesi için ilk yapmamız gereken gerçek bir empati kurmak ve çocuğa doğru yaklaşmaktır. Bu genellikle ilk çocuklar için ve ilk ebeveynlik deneyimi olan ebeveynler için daha zorlu bir süreçtir 🙂 Güneş’in ilk anaokulu deneyiminde bu zorlu süreçten ben de geçmiştim ve maalesef yanlış tutum ve davranışlarda ben de bulunmuştum. Ayrılık kaygısı ve okul fobisi yaşayan çocuklarla konuşmak, sabırlı olmak ve kararlı davranmak çok önemlidir. Çocuğa “Bu korkunun birçok çocukta olduğunu, okula gittiğinde zamanla korkusunun azalacağını, onun yaşında iken benim de çok korktuğumu, annemden ayrılacağım ve güvende değilim kaygısı yaşadığımı” da anlatmıştım. Bu noktada doğru…
Dijital Okuryazarlık
Dijital dünyadan bahsediyoruz ama dijitalin ne olduğuna dair kaç kişimiz bilgi sahibi? Öte yandan teknolojiyi kaç kişimiz biliyor? Biz bunları sadece sosyal medyadan ibaret sanıyoruz ama daha da önemlisi ne kadarımız bunu anladı? Sosyal medya kullanımında dünyada ilk beşinci sıradayız ama eğitimde sonlardayız. Bastırılmış duygular ve dijital özgürlük de var bunun yanı sıra bizi buraya bağlayan ve hipnotize eden. Sindirilmeden elimize verilmiş bir nimet ya da biz sadece “nimet” kısmını görüyoruz ama gerçekten de bu böyle mi? Dolayısıyla bilgide, farkındalıkta ve kullanımda bu denli geri iken öngörüde bulunmak bile imkansız bizler için. Bu dünyayı ele aldığımızda işin arka mutfağı görebiliyor muyuz? Ki bu özelliğin gelişmesi için bilgiyi emen, gerçek bilgiye ulaşabilen, dijital okuryazarlık ve dijital zekada ilerleyebilmiş, sorgulama yeteneği gelişmiş bir birey olmak gerekiyor. Fikir sahibi olmadan önce, bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bu durumumuzu şunu benzetiyorum ben: Hani bir çocuğa “hayır” dediğimizde eğer çocuğa bilgiyi vermezsek ve sadece yaptırım uygularsak,…
Bilgisayar Oyunları ve Kod Öğrenme
7 yaşında bir erkek çocuk. Yazılımla ilgileniyor ve yazılıma dair ciddi seviyede ilgisi ve bilgisi var. Yine yaşına göre ileri seviyede yazılımla alakalı sonuçlar üretebiliyor. Annesi eğitimci. Çocuk yazılım bildiği için annesi bir noktadan sonra ona karışmamaya başlamış çünkü karşı koyamıyorum diyor. Bunun yanı sıra yazılımla ilgili dersler de aldırıyor, kendini geliştirmesi için destekliyor. Çocuk küçük yaşına rağmen bayağı yetişkin seviyesinde yazılım öğrenmeye hevesli. Tüm eğitim videolarını da sıkılmadan izliyor ve bilgi birikimini de arttırıyor ama bu kez çocuğun başka sıkıntıları baş gösteriyor. Annesi durumun farkında değil çünkü odaklandığı tek şey var: “Çocuğum zamana ayak uydurabilen ve şimdiden yeteneğini geliştirebilen bir birey. İleride kariyerini de yapabilecek çünkü hem ilgisi var, hem de yeteneği” düşüncesine sahip. Bir program nasıl yüklenir, nasıl güncellenir, işletim sistemi nasıl değiştirilir, bilgisayarın rami nasıl değiştirilir, işletim sistemi ve ana kart üzerindeki ayarlar nasıl değiştirilir, arduino ile robotik rodlama nasıl yapılır, bir oyun nasıl tasarlanır, oyun yazmak…
Çocuklarda Sınıf Atlatma Süreci
Hira geçen ay kendi kendine okuma yazmayı öğrenmiş. Onu da duvara yapıştırılabilir naylon kağıda “KASAP” yazmasıyla günler sonra fark ettim. Ben de sanıyorum Güneş yazdı. Güneş’e ne için kasap yazdın diye sorduğumda gerçek ortaya çıktı 🙂 Arkasından iki basamaklı sayıları toplama ve çıkarmayı, sonra tüm çarpım tablosunu, sonra da birden başlayarak 3000’lere kadar tek tek oyunla kendi kendine saymayı yapıyordu en son. Bunun üzerine seneye ilkokul birinci sınıfa başlayacağı için konuyu okulla görüştüm; sınıf atlatma yapmalı mıyız yoksa yapmamalı mıyız diye. Şimdi konuyu bir es verip burada bir detaydan daha bahsetmek istiyorum: Zeka geriliği nasıl anormal bir durum ise, üstün zekalılık da anormal olarak kabul edilir. İkisi de normalin dışında bir gelişim durumudur. Ayrıca zeka testlerinin gerekliliği de sık sorulan sorular arasında. Daha öncesinde blogta üstün zeka ile ilgili dört beş farklı yazım var. O yazılarımda detaylıca değinmiştim fakat şimdi de kısaca bahsetmek gerekirse; zeka testleri gerekli midir sorusuna şöyle…
Kardeş Kavgaları
Şu an hatırlamıyor olabilirsiniz fakat ikili ilişkilerinizi yönetirken, geçmiş zamanda kardeşinizle olan ilişkinizdeki etkiler ve izler, şimdiki ilişkilerinizi yönetmede bir etken. Yani ama iyi, ama kötü fakat etkisi büyük bir etken kardeş☺️ Dolayısıyla çocukluk döneminde ebeveyninle, kardeşinle ve çevrenle nasıl bağ kurduğun, seni ve seninle birlikte yaşayan herkesi etkiliyor. Kendimiz için bu noktada eksik isek tamamlamaya çalışmalıyız fakat şu an çocuklarımızın kavgalarını konuşalım: “Aynı babası”, “halasının huyu”, “sizi gebertirim bak, sesinizi duymiycam!”, “sen ablasın, kardeşini ağlatma”, “ sen de ona vursaydın o zaman” gibi yaklaşımlar sergilemek, çocukların duygusuna inememek, kriz anını yönetememek demek. O nedenle kardeş bir çeşit eğitim modelidir ve bu krizler fırsat anına çevirilirse empati, takım kurma, duyguyu yönetebilme, sosyal zeka ve duygusal zeka gelişimi yetenekleri de gelişir. Eleştirmeden doğru izahı yapmak, çocuğa kendi duygusunu anlatmak, duygularını dinletmek ve annenin tarafsız tutum sergilemesi çok önemli. Tabi bundan önce kendimizi regüle etmemiz lazım ? Kavga fiziksel şiddet olmayan ve aralarında tartışma olan…