Affediyorum, Sevgiyle Kutsuyorum

Dedikoduyu sevmeyen hatun var mıdır ki acaba diye düşünürken işte yine uykularım kaçtı arkadaş, Güneş daha 20 aylık bir bebe. O’nu karşıma alıp da anlatsam anlamazki. E kime anlatcam ben bıdı bıdılarımı? Gün içinde çocuğğğma ayırdığım vakitten kendime kalan zaman dilimi neredeyse sadece uyku vakitlerim ki o da emzirmelerden ötürü bölük pörçük. İki hatun bir araya gelsek bile yine dikkatim Güneş’in üzerinde. Ama ben de insanım yani, benim de mutlu taraflarımın olduğu gibi hüzünlü taraflarım da oluyor, kafama taktıklarım oluyor, acaba bu taş da mı bana lan dediklerim oluyor. Ne akarım ne kokarım. Ne insanların mutsuzluklarından mutlu, ne de mutluluklarından mutsuz olurum ama herkescikleri kendim gibi sanarken, bu kategorideki insanlaırn az olduğunu farkettiğimde de çıldırasım geliyor. Alıyorum karşıma bu sefer de Deli Şule’yle Anne Şule’yi, başlıyorum onlarla sohbete. Bi tanesi tam bi manyak. Aslan kadınının tüm deli özellikleri üzerinde. Öfkenin ateşi midesine bi vurdu mu, onu zaptetmek zor. Aman diyim, ben bile bulaşmak istemiyorum, onu sakinleştirmek için bu sefer araya anne tarafımı sokuyorum. Diyorumki bak hatun, biraz sakin ol, azıcık burnundan solurken derin nefesler al ver, bi kendine gel. Elini yüzünü bi yıka. Olmadı mı abdest al kız, seni çok rahatlatır, durulursun biraz. Hayat şöyle bıdı bıdı bıdı, insanlar böyle bıdı bıdı bıdı, sen bi çok şeyi aştın, gördün, tanıdın bıdı bıdı bıdı. Sonra duruluyorum tabi. Herkesi elimden geldiğince, nefsim el verdiğince sevgiyle kutsuyorum, affediyorum, çekim yasasını çalıştırıyorum, baaazen deli enerjimi bi o yana bi bu yana savuruyorum, son olarak kendimi meditasyonda buluyorum; gene nefes çalışmaları. İyi gelmiyor mu, valla dayak yemiş de rahatlamış gibi oluyorum evet. Ama öfkemi yenemesem bu kez, o gün mümkünse görüşmeyelim bile!!

affetmeyi öğrenmek

Bu, sadece benim yaşadığım duygu durumları, karmaşıklıklar mı; tabiki hayır. Kabul et, sen de öylesin 😉 Tamam tamam, ben bir meleğim, tamam tamam artık anneyim, tamam tamam sevgiyle kutsuyorum, affediyorum, hayatımdan çıkmana izin veriyorum. Ama bunları söylerken de dişlerimi sıkıyorum, hani böyle sinirden Garfield gülüşü atıyorum. O kadar yani…

Asıl olay ne biliyor musun? Sen kendi hayatını yaşasan, ben kendi hayatımı yaşasam, kim ne yapmış; ne söylemiş; sana mı demiş; aman canım o da kimmişler o kadar da umrumuzda olmasa, verdiğimiz değerlerde eli bol davranmasak, hatun olmanın verdiği duygusallığı birazcık daha kontrollü kullansak hayat daha güzel olur.

Cümlenin sonunu buna bağlamak istemezdim ama, malesef ki yüzleşmeye çekindiğimiz gerçek şu ki; sonumuz toprak arkadaşım. Aha da sana ölümlü dünya. İbadetini yap, sev, daha çok sev, kalbini temiz tut, çakralarını temizle, azıcık düşün, ılımlı düşün ve seni çekiştirenleri bırak kenara gitsin. Ayyyy ne yazmış puhahhah koş kız, şu fotoğrafına ne yorum yapmış, aman yarebbiiiii ayyyy çok güldüm ne güldüm profilini nasıl tanıtmışlara girme. Sen kendine bak, hayat güzel. En azından benim hayatım güzel. Güzel düşünürsen senin de güzel olur, “kaybetme korkusu”, “saaadece benim egom tavan yapsın, sen ezil”, “senin hedefin benim gibi olmak”ları bi kenara bırakırsan sen de güzelliklerle doymaya devam edersin. Demek istediğim, bana kırmızıyı görmüş boğa gibi nefes aldırtan hatun: Seni affediyorum, sevgiyle kutsuyorum, hayatımdan çıkmana izin veriyorum. Ama ramak kala taşmama, nefsimi zorlama litfenn. Bu bahsettiğim manyak tarafım bi gün ipini koparmasın. Öpüyorum seni, mucuk mucuk.

instagram.com/sulealkis
info@birannetavsiyesi.com

Yoruma kapalı.

MENÜ